Gökten Gelen Işıktan, Yeryüzündeki ve Yeraltındaki Işıklara Selam Olsun..

12 Eylül 2014 Cuma

Çakralara Derin bakış / BİRİNCİ ÇAKRA ....Kök Çakra




Birinci çakra kundalini çakrası :

Bu parlak kırmızı renkli, etki edici çakra (tüm tek sayılı çak-ralar dışa dönük, etki edici; tüm çift sayılı çakralar içe dö­nük, kabul edicidir) omurganın en alt noktasmda kadınlarda vajinanın içinde erkeklerde testislerin tam üstünde bulunur. Birin­ci çakra (kimileri kök çakra der) temel hayatta kalma çakrası; cinsel dürtü ve bedensel hayat enerjisi çakrasıdır.

Birinci çakra herhangi bir salgı bezi ile bağlantılı değildir. Bunun yerine sekizinci çakra ile birlikte çalışarak fiziksel bede­nin enerji regülatörlüğünü yapar. Eğer birinci çakrada sorunlar varsa çakra sistemi ve endokrin hor­mon sistemi dolaylı olarak etkilenir. Endokrin dengesizliği için sorun çözme kılavuzuna bakın.

Birinci çakra ayak tabanlarındaki çakralara bağlıdır. Eğer bu bağlantı sağlıklı değilse topraklanma çok zor olabilir. Birinci çakra çalışmalarının hepsine ayak çakraları da dahil edil­melidir. Bu iki çakra arasındaki ba­ğın önemini daha derinlemesine gö­rebilmek için lütfen ayak çakraları ile ilgili bölümü okuyun.

Bu çakranın enerjisi çok güçlü­dür. Birinci çakra ya da kundalini enerjisi yukarı doğru ve tüm bedende gezdiği zaman, güçlü ya­şam enerjisi tehlike karşısmda fiziksel yaşamı garanti eder. Ani güç gösterilerinden birinci çakra sorumludur. İnsanlara tehlike­den koşarak kaçma ya da tehlikeye karşı koyma gücünü bu çak­ra verir.

Spirituel uyanış sırasında bazen kundalini enerjisi yukarı doğru çıkar. Bu yüzden pek çok spirituel topluluk tehlike olma­dığı ya da uyanış olmadığı zamanlarda bile kundalinin yukarı doğru akacağı yöntemler geliştirmişlerdir. Kundalini yukarı doğru aktığında bir alev huzmesi ya da sokmaya hazır bir kobra gibi diğer altı ana çakradan büyük bir güçle geçer.

Bu yukarıya akış sonucunda hissedilenler kokain çekince hissedilen kafa bulma, yükselme duygusu ile aynıdır. Kişi ken­dini yenilmez, çok uyanık, fiziksel olarak farkında ve gıdaya, uykuya, yaşam için gerekli şeylere tamamen kayıtsız hisseder. Bu güzel bir duygudur ama kundalini enerjisini böyle kullanma­nın bazı yan etkileri vardır. Yerinde duramayan, topraklanamayan, yorgunluktan canı çıkmış sayısız hasta bana kundalininin yönüne geri çevrilmesi için başvurur. Az bir miktar birinci çak­ra enerjisi çok uzun yol gider. Kısacık bir kundalini yüklemesin­de bile beden fazla enerjiyi kaldıramaz, yemek ve uyku yoksun­luğu da cabası.

Kundalini meditasyonları ileri düzeyde ve çok odaklanmış yogiler tarafından uygulanır. Ancak Batı'da öğretilen kundalini, yogiler tarafından ya da yogilere öğretilmemektedir. Burada kundalini genellikle bir yenilenme ilacı olarak kullanılmaktadır. Kundalini enerjisini kullanma fikri başlangıçta çok harika gö­rünse bile sonucu neredeyse felakete dönüşür. Eğer kişi kundaliniyi nasıl yükselteceğinden pek emin değilse o zaman nasıl ya­tıştıracağından da fazla emin olamaz. Meditasyondan çıkmak ve yeniden yemek yiyebilmeye başlamak her zaman yeterli olmaz.

Garip olan bazı kültler şarkı söyleyip oruç tutarak ve uyku uyumayarak kundaliniyi yükseltmeye çalışır; çünkü kundalini, açlık ve uykusuzluk sırasından korunma için kendi kendini ha­rekete geçirir. Spirituel ya da psişik enerji konusunda tecrübesi olmayan Batılılar için kundalini tecrübesi fazladır. Birinci çak­ralarının gücünü anlamak yerine çoğu spirituel arayış içinde olan pek çok insan kendilerini kültlere ve kült deneyimlerine kaptırırlar. Eğer kişiler kendi enerjilerini deneyimleme ve keş­fetme özgürlüğüne sahip değillerse kültler, gurular ve başka şar­latanlar için kolay bir yem haline gelirler.

Kundalini pek çok sorun çıkarmasına karşın birinci çakra he­men tepki verir. Yoldan çıkmış da olsa; uzun zamandır yukarıya ve başm yukarısından dışarıya doğru akıyor da olsa, tekrar yo­luna sokulması çok kolaydır.

Gördüğüm en ciddi kundalini vakalarından biri kült üyesi bir kadındı. Birinci çakrasını yukarıya ve dışarıya o kadar uzun zaman yönlendirmişti ki, cildi yanmıştı. Kundalini ateşi derisi­ni etkilemeye başlamıştı. Bana tedaviye geldiğinde onu toprak­ladım ve başının üzerinde mavi bir ay yarattım. Bedenine geri döner dönmez ve kundalini enerjisi üst çakralarından teker te­ker temizlenmeye başlar başlamaz ardı ardına kriz geçirmeye başladı. Çalışmaya devam ettim ve birinci çakra enerjisi yerine döndü. Daha soma büyük hıçkırıklarla ağlamaya başladı. Çalış­maya devam ettim nihayet birinci çakrasmda topraklanmaya başladı ve enerjisi dengelendi. Üst çakraları kendi enerjileri ye­rine birinci çakra enerjisi ile titreşmekte olduğu için şekilleri bozulmuş ve zarar görmüştü ama kısa zamanda eski hallerine döndüler.

Kadın daha sonra bana kendisini rüya olarak başlayan, sonra da halüsinasyonlarla dolu bir kabusa dönüşen uzun bir uykudan uyanmış gibi hissettiğini söyledi. Kendisini baştan çıkarılmış ve bir başka dünyaya hapsedilmiş gibi hissetmişti. Katılmış olduğu kült birkaç yıl sonra ardında pek çok yaralanmış insan bırakarak kötü bir şekilde ortadan kaybolmuştu. Zamanında ayrılmış oldu­ğu için sevinmişti ama zamanında yeni ailesi olduğuna inandığı kült üyeleri için de çok üzülmüştü. Cildindeki yanıklar birinci tedavinin ertesi günü yok oldu; normal hayatma daha bilge ve odaklanmış bir birey olarak geri dönmeyi başardı.

Eğer kendi haline bırakılırsa birinci çakra bomba gibi patla­ma kapasitesi olan gücünü, tehlike, hastalık ve depresyon du­rumlarıyla tetiklenerek kendisi açar ve kapatır. Bu durumlarda birinci çakra enerjisini yukarıya yönlendirir ve diğer çakralara bir nevi hazır ol çağrısı yapar. Birinci çakra ihtiyaç zamanların­da kendisini yukarıya yönlendirdiği gibi yardım almadan zama­nı gelince gene kendisini yönlendirir. Kundalini enerjisi kendi kendisinin efendisidir. Nasıl çalıştığı ve sorumlulukları hakkın­da bizim bildiğimizden çok daha fazla şey bilir.

Kundalini ile bir oyuncak gibi oynamamanızı; onu ilaç gibi görmemenizi ya da spirituel farkındalık için kestirme bir yol olarak kullanmamanızı öneririm. Kundalininin gücüyle oyna­mak bir süre eğlenceli olabilir ama bu kundalinin enerji seviye­sinde uzun zaman titreşemeyen diğer çakraları mahveder. Ener­ji patlaması sadece tek bir renk (kırmızı) ve enerjinin tek bir fre­kansı ile kısıtlanan auraya da zarar verir. Bu iki çok ciddi soru­na ek olarak birinci çakra enerjisi yukarıya doğru akarken top­raklanmak olanaksızdır.



KAPALI YA DA AÇIK BİRİNCİ ÇAKRA

Birinci çakrada bir sorun olduğunda genellikle ayak çakrala-rmda da sorunlar oluşur. Ayak çakraları birinci çakrayla doğru­dan ilişkilidir ve bağlı oldukları birinci çakranın tedavi sürecine bu çakralar da katılmalıdır. Sağlıklı ayak çakraları birinci çakra­nın en büyük destekçisidir. Ayak çakraları daha ileride detaylı olarak açıklanacaktır.

Çok büyük ve açık bir birinci çakranın anlamı hayatta kalma­ya çalıştığınıza işarettir; mali, duygusal ve fiziksel anlamda ola­bilir bu hayatta kalış. Eğer bir felaketin ortasmdaysanız birinci çakranızın büyük kalmasına izin verin ki size yardımcı olabilsin. Ancak bu durumda kundalininin yukarıya doğru akması muhte­meldir, gözünüz açık olsun. Tehlike geçtiğinde, birinci çakranız bu akışı kendisi durduracaktır. Eğer durdurmazsa ve kundalini diğer çakralara bir günden uzun bir süredir akmaya devam edi­yorsa o zaman sorun çözme kılavuzundaki kundalini tedavisi bölümünü okuyun. Şayet bir tehlike içinde değilseniz o zaman birinci çakranız yeni bir farkındalık seviyesine doğru yelken aç­mış olabilir. Bu harika bir şeydir ama ben birinci çakradan gö­zünüzü gene de ayırmamanızı öneririm.

Birinci çakra enerjisinin tehlike zamanında size yardım et­mesinin nedeni onun çok cesur olmasıdır. Ancak tedavi ederek bir kez uyandırdığınız birinci çakranızm sizin rehberliğinize ve liderliğinize gereksinimi vardır. Kendisini azıcık iyi hissetse aniden maraton koşmaya karar verebilir, spirituel olarak tabii ki. Her sorununuzu çözebileceğini sanarak kendisini sürekli açık ve korunmasız bırakabilir. Ancak, sürdürdüğünüz hayat ve içinde bulunduğunuz çevre henüz tam anlamıyla sağlıklı olmayabilir. Çevrenizden birinci çakranıza gelebilecek tehlikelere karşı onu koruyun; koruyucu üçüncü çakranızı çalıştırın. Birinci çakranı­zm çok açılan kenarlarını 5 ila 7 cm boyuna indirin. Eğer sürek­li tehlike içinde yaşıyorsanız birinci çakranız doğal olarak daha büyük boyutlarda bir açıklığa alışmış olabilir. Çakralannızm bi­çimini değiştirmek için görsel bir desteğe ihtiyaç duyacak olur­sanız, çakraların fotoğraf makinesi objektifleri gibi açılıp kapan­dıklarını bilin.

Kapalı bir birinci çakra, bu çakranın hayat enerjisini kesmek istediğiniz ya da onu görmezden geldiğiniz anlamına gelir. Ka­palı birinci çakralar derin fiziksel ya da duygusal acı içinde olan ama yaşamaya değil yaşamlarını ve almaları gereken dersleri şiddetle reddeden kişilerde bulunur. Birinci çakranın kapalı ol­ması aynı zamanda dürüst ve duygusal olmayan cinselliği red­detmek anlamına da gelir. Birinci çakrayı kapamak her sorundan (özellikle cinsel sorunlardan) kaçmanın iyi bir yolu gibi gözük­se bile değildir. Birinci çakrayı kapamak sadece topraklanmayı ve çakra sisteminin çalışmasmı engeller.

İnsanlara acı içindeyken çakraları kapamanın normal oldu­ğunu ama sorunlarla ilgili çakraları kapamanın sorunları çözmek yerine kat be kat artırdığını anlatırım. Birinci çakrayı dengele­meye çalışırken hayatta kalma, cinsellik ve topraklanma ile ilgi­li sorunlar yaşanması normaldir. Bütüne ait bazı şeylerle uğraş­mak istemiyoruz diye çakramızı cezalandırmamız aptallıktır. Hayatımız mükemmel olmadığı için kendimizin ya da çakraları-mızın cezalandırılmamasını sağlamak bizim sorumluluğumuz­dur. Sorunlar ne olursa olsun tüm çakralarımızı çalışır durumda tutmamız en doğrusudur.

Yaşamsal bir tehlike içinde olmadığınız halde kapalı bir bi­rinci çakranız varsa çakranız kendisini onarım için kapamış ola­bilir. Sağlıklı ve dengeli bir çakra sisteminde çakralar zaman za­man kendilerini yıpratan kötü alışkanlıklar ya da sözleşmeler­den kurtulmak için kısa bir süre kapanırlar.

Eğer birinci çakranız tatildeyse kendinizi ve diğer bütün çakralarınızı tebrik edip hepsine birer merhaba hediyesi verin. Çakralarınızdan biri böyle güven içinde tatile çıktığı zaman çakra sisteminiz içinde bir bütün olarak iletişimi sağlamışsınız demek­tir! Çakra sisteminizi birinci çakranızın önüne ve arkasına birer nöbetçi koyarak destekleyin. Bu nöbetçiler birinci çakranızı ko­ruyup tedavi edecektir; birinci çakranız da hazır olduğunda ken­disini açacaktır. Genellikle de bir haftadan az bir zamanda.

Eğer çakranız bir haftalık süre sonunda açılmadıysa ona, ne­ye ihtiyacı olduğunu sorun. Genellikle birinci çakranın daha iyi bir nöbetçiye ve aura sınırlarının daha iyi tammlanmasma ya da yeni bir topraklanma kordonuna gereksinimi vardır. Komşu çak-ralardan birinin tedavi edilmesi de gerekiyor olabilir. Bu ana çakraya, yeniden açılması için kendisine ne gerektiğini söyledi­ğinde güvenin.

SAĞLIKLI BİRİNCİ ÇAKRANIN ÖZELLİKLERİ

Birinci çakra olması gereken açıklıkta, tanımlanmış ve ser­bestçe dolaşan yakut kırmızısı enerji ile dolu olduğunda toprak­lanma kordonu da sağlıklı ve tanımlanmış demektir.

Topraklanmanın tüm olumlu etkilerinin ötesinde, birinci çak-rası sağlıklı olan bireyler bedenleriyle ve cinsellikleriyle iletişim halindedirler. Kendileri için iyi olan gıda, barınak ve seks part­nerlerini, verdikleri kararın doğruluğundan emin olarak seçebi­lirler. Sağlıklı birinci çakrası olan insanların sağlam bir duruşla­rı, güçlü yürüyüşleri vardır ve nerede oldukları, arabalarını ne­rede bıraktıkları, anahtarlarının ve enerjilerinin nerede olduğu konusunda sağlam fikirlere sahiptirler.

Bu insanlar kendilerini odaklanmış, güçlü ve önlerine çıkabi­lecek her sağlık sorunu ile baş edebilecek yeterlilikte hisseder­ler. Hastalık onlar için, bedenleri eski ve istenmeyen enerjiyi te­mizleyene kadar geçirecekleri bir süreçten ibarettir.



Eğer bir insan sadece birinci çakrası ile yaşarsa o zaman ina­nılmaz derecede düz ve ayakları yere basan biri olur. Diğer çak-raların fizikselliklerini, spiritüellikleri, zekaları ve duyguları ile dengelemesine izin vermezler. Dengesi tam olmayan kişileri tar­tışmakla zaman kaybetmeyeceğim. Biz bütün olmak için çalışı­yoruz.



Karla  Mc Laren

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder