Gökten Gelen Işıktan, Yeryüzündeki ve Yeraltındaki Işıklara Selam Olsun..

18 Eylül 2014 Perşembe

Çakralara Derin Bakış / AYAK ÇAKRALARIMIZ



Ayak çakrası, ayak tabanının tam ortasındadır. Ayak çakrala-rınız da tıpkı el çakralarmız gibi duruma göre içe alıcı, ka­bul edici ya da dışa yansıtıcı, etki edici olurlar. Topraklama ve egzersiz sırasında ayak çakralarmız bedeninizden aşağıya topra­ğa enerji yönlendirmenize yardımcı olur. Yürüyüş meditasyon-ları ya da doğa gezileri sırasında ayak çakralarmız açılarak yer­yüzünün enerjisinin bedeninize girip bedeninizi temizlemesini sağlar.

Eğer ayaklarınızdan birisini ya da ikisini birden kaybettiyse-niz bu bilgiler sizin için gene de ge­çerlidir. Fiziksel ayağmız gitmiş ola­bilir ama enerji bedeninizde hala ba­caklar, ayaklar ve ayak çakraları var­dır.

Ayak çakmalarınızın sağlığı sadece bedeninizde olup topraklanmış olma yeteneğinize değil aynı zamanda şimdiki zamanda, bu gezegende top­raklanmış bir ruh olarak yaşama ye­teneğinize de bağlıdır. Bu önemli bir farktır. Kafanızın içinde olmanız ve birinci çakranızdan topraklanmış ol­manıza karşın yeryüzüyle bağlantılı olmayabilirsiniz, bu kesinlikle müm­kün olabilecek bir durumdur; özellikle üçüncü, dördüncü ve be­şinci çakıllarınız birbirleriyle iletişim halinde değilse.

Şayet hayati önemi olan beden ruh iletişimi, üçüncü, dördün­cü ya da beşinci çakralarınızda bloke olursa ruh ve beden temiz bir bağlantı kuramaz. Beden/ruh anlaşmasının işareti olan top­raklama yetenekleri elle tutulur bir gerçek olmaktan çıkarak da­ha ziyade bir ideal olarak kalır. Ayak çakralarınıza ve birinci çakra ile olan bağlantılarına bakarak topraklamanızın olması ge­rektiği kadar güçlü olup olmadığını görebilirsiniz.

Ayak çakraları el çakraları gibi ihtiyaca göre açılıp kapanır­lar. Onlar da ana çakralardan daha küçüktürler, açık oldukları zaman çapları 6 ila 7 santimetredir. Ayak çakralarının kendileri­ne özgü bir rengi yoktur. Genellikle toprak enerjisinin rengi olan kahverengi ya da birinci çakra enerjisine bağlıysalar kırmızı renktedirler.

Kişinin topraklanması ve beden bağlantısı güçlüyse birinci çakra enerjisi bacaklardan geçerek (genellikle kemiğin içinden) ayak çakralarından dışarı akar. Bu akışın anlamı, birinci çakra-nm sağlıklı olduğudur ve topraklama işlevini kavramsal olarak değil gerçekte yapmakta olduğudur. Kalp çakrasının enerjisi el­lerden aktığı zaman, kendini sevmekle, başkalarını sevmekle ve şifa vermekle ilgili somut örnekler görürsünüz. Birinci çakranın enerjisi ayak çakralarından aktığı zamansa, topraklanmayla, do­ğaya ait olmayla ve ruh/beden iletişimiyle ilgili somut örnekler görürsünüz.

Sağlıklı ayak çakraları, yeryüzünün içinde varolan, bilgelik ve sükunetle dolu enerjiyle bağlantıyı sağlar. Ayak çakralarınız toprak enerjisini bedeninize çekerek doğa ile bütünleşmenizi sağlar. Bu enerji sizi temizleyecek, odaklayacak ve topraklaya-caktır. Ayak çakralarınız aynı zamanda yorgunluk, stres ya da huzursuzluk enerjilerini toprağa bırakarak bunlardan kurtulma­nıza da yardım eder.

Ayak çakralarınız sağhklıysa alt beden hareketlerinizin hepsi topraklayıcıdır. Yürümek, dans etmek, paten yapmak ve alışveriş arabası itmek gibi eylemler eğer ayak çakralarınız yeryüzüyle sü­rekli alışveriş halindeyse topraklama çalışmalarına dönüşür.

KAPALI YA DA AÇIK AYAK ÇAKRALARI

Sağlıksız bir sistemde çok açık ayak çakraları acil bir toprak­lama aracıdır. Eğer dengenizi kaybettiyseniz ve topraklanmamış durumdaysanız ayak çakralarınız ardına kadar açılarak sizi yer­yüzü enerjisine bağlı tutmaya çalışır, kendinizi şanslı addetme­ksiniz. Derhal çakralarınızı hizaya sokup tedavi edin; ayrıca ayak çakralarınıza doğru işi yaptığı için teşekkür etmeyi sakın unutmayın. Siz yardım etmeseniz bile eğer ayak çakralarınız si­zi topraklıyorsa evrimleşmiş ve sorumlu bir bedeniniz var de­mektir. Ona sevgiyle, şefkatle davranın. Evrimleşmiş bedenler günümüzün karmaşık ve gürültülü toplumunda zor zamanlar ge­çiriyorlar, özellikle de sahipleri onlara aldırmadığında!

Çok açık ayak çakraları için bütünlüklü çakra tedavisi uygu-luyorsanız üçüncü, dördüncü ve beşinci çakralarınız arasındaki iletişime özel bir özen göstermelisiniz. Bu çakraların beden/ruh anlaşmaları ya da tartışmaları genellikle her türlü tıkanıklığı ha­fifletici rol oynar. Birinci çakranıza geldiğinizde, yakut kırmı­zısı enerjisinin bacak kemiklerinizin ortalarından itibaren ayak çakralarınıza aktığını görün. Bu bağlantı ayak çakralarınızın ra­hatlamasına ve normal boyutuna dönmesine şüphesiz yardımcı olacaktır.

Bütünlüklü çakra tedavisi sonunda çakralar için altın güneş tedavisine de zaman ayırın. Kalçanızdan başlattığınız altın ener­jinin, bacaklarınızın üst yanından, dizlere, baldırlara, bileklere ve ayaklara akmasını sağlayın. Bu bölgeler bir süre özel ilgi is­teyebilir. Birinci çakranızdaki ve ayak çakralarınızdaki enerji akışı daha kolaylaşana kadar günde bir kez altın güneş yöntemi­ni uygulamanızı öneririm.

Sağlıksız ve çok açık ayak çakraları, takılıp tökezlemek, sü­rekli sağa sola ayak parmaklarını çarpmak ya da ayak ve diz burkulmalarma meyilli olmak gibi fiziksel sorunlar yaratabilir. Bir kez sağlıklı enerji akışı sağlandığında ve ayak çakraları bi­linçli farkındalığa bağlandığında bu zorluklar azalıp yok ola­caktır.

Sağlıklı bir çakra sistemindeki çok açık ayak çakraları bede­nin iyileştirici ve bilge toprak enerjisine kendisini yeniden uyar­ladığının işaretidir. Çoğu kişinin gerçek rehberliğin sadece yu­karıdan -kozmik, spirituel alemden- geldiğine inanmasına karşın gerçek bilgelik toprak enerjisinin dengesinden ve kozmik ener­jiden gelir. Kozmik enerji iyi dengelenmiş bir ruh yaratır ve top­rak enerjisi bu ruhun yaşayabileceği iyi dengelenmiş bir beden yaratır. Bu karmaşık zamanlarda fiziksel denge hayatidir. Sağ­lıklı bir çakra sistemindeki çok açık ayak çakraları gezegenin ritmine, döngülerine ve enerjilerine uyabilmek için bilgelik ve rehberlik almaktadır. Bu bilgi ana çakralara iyileşme konusunda yeni bir bakış sağlar.

Çok açık bir çakranm en fazla bir hafta içinde kapanmasını istememize karşın ayak çakraları ve toprak enerjisi iyileşme bağlantısını kurmak için bundan daha fazlasına ihtiyaç duyabi­lir. Dünya, döngüler, mevsimler ve gerçek zamanda varolduğun­dan bedeninize belirli bir ders vermek ya da iyileşme şekli gös­termek için daha fazla gerçek zamana gereksinim duyabilir. Bı­rakın ne istiyorsa yapsın.

Ayak çakralarınız yeryüzü şifasma katılırken siz de merkez çakralarınızın sağlıklı kalmasını sağlayın; onları desteklemek için düzenli olarak meditasyon yapın. Meditasyonunuzu her gün aynı saatte ve aynı yerde yapm. Toprak enerjisi zamana, meka­na ve istikrarlı olmaya karşı çok hassastır. Kendinizi düzenli olarak odakladığınızda toprak enerjisi kendisini bu düzene uy­duracak ve düşündüğünüz sürece size yeni bilgiler sunacaktır. Dinleyin ve öğrenin. Toprak enerjisi sonsuz iyileştirici ve son­suz bilgedir.

Sağlıksız bir sistemdeki kapalı ayak çakraları dünya ile bağ­lantı kurmaya isteksizliğin ya da birinci çakradaki tahribata tepki gösteren ayak çakralarının sonucudur. Ayak çakraları, be­den enerji akışının sağlanması için yeterince ve yavaş bir şekil­de günlük egzersiz yapılmadığında da kapanırlar. Yeterince ve yavaş diye belirttim çünkü nice egzersiz bağımlısının ayak çakraları kapalıdır; ayak, bacak ve alt beden kazalarına meyil­lidirler.

Zorlayıcı egzersiz, topraklamanın tamamen aleyhine işler çünkü bedenin yolladığı acı, açlık, yorgunluk gibi normal sin­yalleri görmezden gelir. Eğer acı yoksa kazanç da yok tarzı ma-ço egzersiz delisiyseniz kendinize gelin. Egzersizi tamamen bı­rakmanıza gerek yoktur ama bedeninizi zorlamak yerine bedeni­nizi dinleyerek egzersiz yapmayı öğrenin. Bedeninizle ve ayak çakralarınızla iletişime geçmenin büyük yardımı olacaktır.

Kapalı ayak çakraları, ayakları ve bacakları gererek esneklik­lerini yitirmelerine; büyük olasılıkla da mafsal iltihaplanmaları­na neden olur. Ayaklarda ve bacaklarda, yeterli enerji akışı ol­madığı için damar bozuklukları görülebilir. Beden enerji yok­sunluğuna tepki vermek için kimi zaman ayaklarda büyük sıcak­lık değişiklikleri yaratır.

Kendimizi kandırmayalım. Biz bedenlerde yaşayan ruhlarız ve bedenlenmemizin tek amacı fiziksel dünyada, bedenlerimizin içinde yaşayıp iletişim kurmayı öğrenmektir. Astral yolculuk, yüksek rehberlik, ruhlarla iletişim ve diğerleri iyidir hoştur da topraklanma olmadan bu aktivitelere dalmak beden/ruh ayrılma­sına yol açar.

Diğer tüm sağlıklı çakralarınız gibi ayak çakraları da kapana­rak tatile çıkabilir. Bunun bir tatile çıkış olup olmadığını anla­mak için ikinci ve birinci çakralarınızın sağlık durumuna balan. Aynı zamanda kalçanız, bacaklarınız ve ayaklarınız ayak çakra-lalarınız kapalı olmasına karşın gevşek, rahat ve canlı olacaktır.

Ayak çakraları genellikle bir iki günden fazla kapalı durmaz. Bu zaman zarfında topraklama ve yeryüzü bağlantısı bilgileri iş­leme konur. Eğer iki günden daha fazla kapalı kahrlarsa yokluk­ları topraklamada dengesizlikler yaratabilir. Ayak çakralarınız tatildeyken gözlerinizi üzerlerinden ayırmayın ve onlara nöbet­çi çoraplar giydirin.

Eğer ayak çakralarmız iki gün geçtiği halde hala kapalıysa o zaman komple bir çakra yorumlaması yapm. Birinci çakranız-dan ayak çakralarına giden enerji akışını aşağıda anlatılan yön­temi kullanarak yeniden sağlayın. Ayak çakralarınıza yeniden açılmak için hangi enerjinin ya da gerçek yaşam desteğinin ge­reksinimini duyduklarını sorun. Genellikle günlük bacak hare­ketleri yapmaya, yürümeye ya da bisiklete binmeye söz verme­nizi isterler. Yapın.

AYAK ÇAKRALARÏNI BİRİNCİ ÇAKRAYA BAĞLAMAK

Doğal olarak topraklanmış kişilerde ayak çakraları yardım gerektirmeden kendilerini yeryüzünün iyileştirici enerjisine bağlarlar. Ruh/beden ayrılığı yaşayan kişilerde ise ayak çakrala­rı genellikle yeryüzü enerjisi ile bağlantıyı koparmışlardır. Bu­nun sonucunda topraklanma ve yaşam çok zorlaşır.

Birinci çakra enerjisi bacaklardan ayak çakralarına yönlendi­rildiğinde bacaklarm kendisi birer topraklama aracına dönüşür. Birinci çakrayı ayak çakralarını bağlamak yürümeyi ve egzersiz yapmayı méditatif bir işlem haline getirir. Bacakların her hare­ket edişinde, ayakların her yere basışında yeryüzüyle bağlantı yenilenir. Ayak çakralarınız sağlıklı ve bağlantılı ise bedeninizin basit hareketleri bile topraklanma sağlar.

Odaklandığınızda ve kafanızın içindeyken birinci çakranızı sağlıklı, yuvarlak, yakut kırmızısı bir enerji merkezi olarak dü­şünün. Onunla topraklama kordonu arasındaki güçlü bağı görün. Şimdi çakraları ayak tabanlarınızın her birinde açık ve yuvarlak olarak hayal edin.

Kafanızın içinden kırmızı birinci çakra enerjinizin her iki ba­cağınızdan aşağı doğru indiğini hayal edin. Hala yuvarlak olan birinci çakranızdan aşağıya doğru bacak kemiklerinden yakut kırmızısı enerjinin aktığını görün. Birinci çakranizın tümünü akıtmadığınızı ama sonsuz enerjisinin bir kısmını yönlendirdiği­nizi bilin.

Odaklanmış durumda kafanızın içindeki odada kaim, kırmı­zı enerjinin ayak bileklerinizden ve soma ayak tabanlarınızdan çıktığını görün. Enerjinin bacaklarınızdan yeryüzüne aktığım hissedin.

Eğer yeryüzüne bağlanma duygusu size garip geliyorsa ya da bacaklarınızı sıcak ve ağır hissediyorsanız demek ki ayak çakra­larınız kullanıma açık değildi. Eğer sadece hafif değişiklikler hissediyorsanız, bu ayak çakralarınızın kendi başlarına çalıştık­ları anlamına gelir. Şimdi topraklama kordonunuzu ayak çakra-larınıza ekleyin ve işte bitirdiniz!

Eğer bu bağlantıyı sağlamakta çok zorlanıyorsanız kalp çakrası bağlantılı ellerinizi kullanarak birinci fakra enerjisinin ba­caklarınızdan inmesine yardımcı olun. Her iki ayağınıza geldi­ğinizde ayaklarınızın üzerinde daireler düşünün ve sanki enerji­yi kaşıkla karıştırıyormuş gibi hissedin. Böylece onları uyandı­rır ve işe koşarsınız.

Birinci çakra enerjinizi ayaklarınıza götürmek için ellerinizi birkaç kez kullanabilirsiniz. Bu başlangıçta normaldir ama daha soma birinci çakradan ayaklara bağlantı kendi başına olacaktır.

Birinci çakranız ve ayak çakralarınız arasındaki bağlantının sürekli farkında olun, özellikle de geçmişte topraklanma sorun­ları yaşadıysanız. Bu noktadan itibaren bu bağlantıyı her çakra kontrolünde, çakra yorumlamada ya da altın güneş tedavisi uy­guladığınızda kontrol edin.

Çoğu öğrenci birinci çakradan ayak çakralarına olan bağlan­tının birinci çakra topraklama kordonu yerine kullanılabileceği­ni keşfeder. Eğer bu şekilde topraklanmanız daha kolay oluyor­sa o zaman birinci çakra topraklama kordonunu atın ve onun ye­rine ayaklarınızdan topraklanmaktan çekinmeyin. Üstelik bu bir kez birinci çakranızı temizledikten ve canlandırdıktan sonra top­raklanmanın daha doğal bir yoludur.

SAĞLIKLI AYAK ÇAKRALARININ ÖZELLİKLERİ

Ayak çakralarınız sağlıklı olduğunda, topraklanmak çok ola­ğan bir hale gelir. Sizi yeryüzünün bilgisine, enerjisine ve şifa­sına bağlarlar; bedenin kendisini daha gerçek hissetmesini sağ­larlar. Kendine saygı, yeterli egzersiz, düzgün beslenme, huzur­lu çalışma ve hayat koşulları, akılcı sağlık hep gezegen ile kapa­lı ve iyileştirici bir bağın dıştan görünen işaretleridir.

Sağlıklı ayak çakraları, sahiplerine, odaklanmış, sağlam, top­raklanmış ama derin bir biçimde spirituel enerji sunarlar; tıpkı doğaya odaklanmış kabile insanlarının enerjisi gibi. Beden, yer­yüzüyle gökyüzü arasındaki saygın hakemlik konumunu almca, gezegenin üzerindeki her hareket yaratıcı gücün hareketinin bir parçası olur ve yaratıcı gücün her hareketi gezegenin üzerindeki hareketin bir parçası olur. Sağlıklı ayak çakralannm sağladığı gezegen bağlantısı bu iç içe geçişi mümkün kılar.

Kimi zaman sağlıklı ayak çakraları sanki yerçekimi sizi her­kesten daha çok etkiliyormuşçasına bedeninizi ağırlaştırabilir. Bu, sağlıklı ayak çakraları olan kişiler ruh/beden bölünmesine doğru ilerlediklerinde ortaya çıkar. Ayaklardaki ağırlık, kozmik odaklı spirituel bilgiye verilen fazladan önemle doğru orantılı­dır. Bacaklarınız ve kalçanız aşağıya doğru çekildiğinde bunun anlamı fazla topraklanmanız değildir. Anlamı ruh/beden bölün­mesine doğru gittiğiniz ve az topraklandığınızda. Bu duyguya dikkat edin ve ayaklarınızı tekrar birinci çakranıza bağlaym. Si­zin yardımınızla bedeniniz ve ruhunuz birbiriyle kolayca ileti­şim kuracaktır.
Karla Mc Laren

Çakralara Derin Bakış / EL ÇAKRALARIMIZ



El Çakraları

Avuçlarmızın tam ortasmda el çakralannız bulunur. Koşulla-x\.ra göre etki edici ya da kabul edici olurlar. Bir tedavi sıra­sında ya da sanatsal bir faaliyette el çakralannız enerjiyi bedeni­nizden kanalize eder ve dış dünyaya doğru yönlendirirler. Yoğun bir çalışma sırasında, sevişirken ya da meditasyon yaparken elle­riniz dışarıdan gelen enerjiyi ve bilgiyi bedeninize yönlendirir.

Eğer ellerinizden birini ya da ikisini birden kaybetseniz bile bu bilgi siz ait olacaktır. Fiziksel elleriniz gitmiş bile olsa ener­ji ellerinizle el çakralannız hala hayatta ve faal olacaktır. Yo­rumlamaya devam edin.

El çakraları yedi ana çakra gibi değildir. Doğal olarak boyları daha küçüktür (açık olduklarında çapları 5 ila 7 cm arasındadır) ve ana çakralar-dan daha sık açılıp kapanırlar. Ken­dilerine özgü bir renkleri yoktur. El çakraları belirli özellikleri olan bir enerjiyi depolamaktan ziyade enerji­yi ileten kanallar olarak görev yapar­lar. El çakralannız kalp çakranıza bağlıdır; genel durumları size bu dünyada verme, alma ve yaratma ko­nularında nerede durduğunuzu gös­terir.

Kalp çakranızın durumu, içsel sevgiyi ve sanatsal bilgiyi be­deninizde ve ruhunuzda kanalize etme yeteneğinizle ilintiliyken el çakralarınızın durumu bunları dış dünyada kanalize etme ye­teneğinizi gösterir. Elleriniz ve kalbiniz düzgün bir bağlantıday-sa kalp çakrası enerjisinin dışa vurumu elleriniz tarafından kont­rol edilir. Bu bağlantı düzgün olduğunda kaçak şifacılık görül­mez. El ve kalp çakralarınızı düzgün bağlantılandırma yöntemi bu bölümde anlatılmaktadır.

Şifa verme, sevişme ya da derin meditasyon sırasında kalp çakrası enerjiyi kollar aracılığıyla ellere ve oradan da dışarıya yönlendirir. Bu harikulade, şifalı bir duygudur ancak kalp çakra-nız fazla uyarılır ve bunun farkında olmaz da böyle enerji ilet­mekte çok zaman harcarsa durum değişebilir. Eller ve kalp ara­sındaki bağ bilinçli değilse kalp çakrası kollardan ellere kendini dışarı akıtmak için çarpılır. Kundalini alanındaki gibi azıcık bir kalp enerjisi çok uzun yol gider. Kalp çakrasını yorumlamak ve şifa vermek onu yeniden toparlayarak kalp ve el bağlantısını bi­linçli hale getirir.

El çakraları özellikle masaj terapistleri ve sezgisel şifacılar tarafından kullanılır. Bu kişiler genellikle el çakralarım nasıl sağlıklı tutmaları gerektiğini bilmezler; el, bilek, dirsek ve omuz sorunları yaşarlar. Bu sorunlar şifacınm, müşterisinin enerjisinin elleri aracılığıyla kendi bedenine girmesine izin verdiği anlamı­na da gelebilir.

Şifacılar bu el çakraları sorununu yaşayan yegane kişiler de­ğildir. Temizlikçiler, yönetici sekreterleri, ilkokul öğretmenleri ve her tür psikolojik danışman her türlü sıkıntı enerjisini emme­ye meyillidir; temizlik sırasında, yazıları temize çekerken veya insanlara dokunduklarında kötü enerjiye açıktırlar. El çakraları-nın vakum yaptığının belirtileri el kol ağrısı, omuz tutulması, kollarda ve sırtta zayıflık, kalp bölgesinde acıdır.

Bedeniniz, başka insanların enerjisiyle, dikkatiyle, sorunla­rıyla ve dilekleriyle dolmaktan hoşlanmaz. Acı çekerek ve çalış­mayarak tepki gösterir çünkü başka insanların sorunları ile dol­duğunda görmezden gelineceğini bilir. Eğer empatik el emicili-ği alışkanlığınız varsa bedeniniz bir süredir bundan şikayet et­inektedir, özür dileyin, doğru el kalp bağlantısı yapmayı öğrenin ve bu huyunuzu bırakın.



KAPALI YA DA AÇIK EL ÇAKRALARI

El çakraları sürekli olarak açılıp kapanırlar ve her dakika açıklık derecelerini değiştirirler. Bu açıdan bakıldığında el çak­raları diğer yedi ana çakradan çok daha aktiftirler. Eğer çakra sisteminiz sağlıklı ve hizadaysa ama el çakralarınız ardına kadar açık ya da sımsıkı kapalıysa ellerinizi birbirine sürtün ve el çak-ralarındaki değişime bakın. Ellerinizi birbirine sürtmek bu çak-ralara enerji gelmesini sağlar ve genellikle onları dikkate davet eder. Bir yorumlama ya da çakra kontrolü sırasında el çakraları 5 ila 7 cm çapında açık ve çalışmaya hazır durumda olmalıdır.

Sağlıksız bir çakra sisteminin içindeki sürekli açık el çakra­ları el eklemlerini ve kaslarını etkiler. Bunları normalden daha zayıf hale getirerek bir şey tutmayı ya da kavramayı zorlaştırır. Ellerde olması gereken bütün enerji akıp gider ve elleri zayıf dü­şürür. Sakar insanların ya da ellerini sürekli çarpan, sıyıran, vu­ran, yakan insanların genellikle el çakraları fazla açıktır; bu, sağlıklı ve güvenli değildir. Ellerdeki bu zayıflık genellikle çok açık kalp çakrası olan kaçak şifacılarda görülür.

Açık el çakraları bazı işleri yaparken örneğin şifa verirken ya da sanatsal faaliyetler sırasmda gereklidir ancak somadan el çakralarınızı kapayabilmelisiniz. Aldığınız öğreti kalp çakrası becerilerine ve karşılıksız sevgi vermeye dayandırılmışsa, el çakralarınız yirmi dört saat boyunca açık olacak ve kalp çakrası enerjisi akıtacaktır. Bunun sonucunda kalp çakranız sağlıklı yu­varlak şeklinden yassı dörtgen bir şekle dönüşecektir. Bu duru­ma gelen bir kalp çakrası genellikle kollardan akıp gitmektedir.

Daha önce kaçak kalp çakrasmı kapama yöntemini konuşmuş­tuk. El çakraları ile çalışmak kalp çakrasmı yeniden dengeleye­bilmek için hayati önem taşır. El çakralarmı kapamak mümkün­dür; sadece basit bir şekilde elleri yumruk yapıp sıkmak kalp çak-ralarının akmakta olduğu yolu tıkayacaktır. El çakralarınız kapan­dığında kalp enerjiniz bedeninizde kalmalıdır. Bu başlangıçta ra­hatsız edici olabilir özellikle de varoluş nedeninizi sadece başka­larını sevip şifa vermeye dayandırmışsanız iyileştirme enerjinizi ne yapacağınızı, kendinize nasıl yönlendireceğinizi bilemezsiniz. Hatta kendinize vermek istemezsiniz. Ama gene de yapın.

Kendinize enerji vermek için hayata daha güzel yanlarından bakın. Ev yapımı yemeklerle beslenin, kendinize zaman ayırın, zamanınızı alan şeylerin yarısına hayır diyin ya da kafanızın içindeki odaya özen gösterin. Her gün sevdiğiniz bir şeyi yap­mak için kendinize zaman ayırın ne kadar aptalca olursa olsun. Bir boyama kitabı alıp boyaym, garip görünüşlü bir gömlek alın, bir köpek yavrusu ile oynaym ya da hayvanat bahçesine gidin. Azıcık eğlenmeye bakın ve kendinizi görmezden gelmek istedi­ğinizde ellerinizi kalbinizin üzerine koyup tek yanlı bir iyileştir­me ilişkisine girin. Kelimesi kelimesine söylemek gerekirse ha­yatınızı ellerinize alm.

Açık el çakraları da akma işleminin tersi olan vakumlamanın içine dahil olabilir. El çakraları bedene doğru enerji vakumlar­ken kalp çakrası yayılmış ve uzamış halde olmayacaktır. Böyle bir durumda kalp çakrası genellikle parlak ve küçüktür. Yuvar­lak olmayı reddederek kare haline girmiş olabilir. Her çakrada köşelerin oluşması huzursuzluğa işaret eder. Yanlış enerjilerden kendilerini korumaya çalışan ya da çalışmalarını engelleyen inanç sistemlerine karşı çıkan çakralar genellikle köşeler ve açı­lar oluştururlar.

Karelere bölünmüş ya da çok köşeli bir çakra gelen enerjiyi kabullenen kıvrımların yerine sivri açılar oluşturarak gelen ener­jiyi geri tepmeye çalışır. İki kendini bilmez elin arasında sıkış­mış olan kalp çakrası kendini savunmaya geçer, geçmesi de la­zımdır. Fiziksel belirtiler sırt ağrısı, nefes alma sorunu ve kalbi korumak için işin içine giren üçüncü çakra dolayısıyla her türlü sindirim sistemi rahatsızlığıdır.

Vakumlu el çakrası şifacıları, bir tedavi uyguladıktan, temiz­lik yaptıktan, organizasyon yaptıktan soma ya da danışmanlık seansı sırasında veya sonrasında tam bir bitkinlik yaşarlar. Va­kumlu el çakrası şifacıları sonunda çökmeye mahkumdurlar. Neyse ki bu bölümde öğretilen el kalp çakraları bağlantısını dü­zeltme yöntemi bu tür şifacılara yardımcı olur.

Sımsıkı kapatılmış el çakraları eklemleri ve kasları sertleştirip şişirir. Bu, yaratma ve verme yeteneklerinde bir sakatlanmaya ve mafsal iltihabına işaret eder. Eğer el çakralarınız sımsıkı kapatıl-mışsa bedeninizdeki enerji akışı olumsuz olarak etkilenecektir. Küçücük bir resmi boyayamıyorsanız ya da piyanoda ritmik ola­rak üç tuşa basamıyorsanız o zaman lütfen elinizdeki akışı sağla­mak için başka bir yol bulun. Ellerinizle bir şey pişkebilir, bir mo­bilya ya da araba parçasını temizleyip restore edebilir, birisinin omuzlarını ovabilir, saçım kesebilir, yoga yapabilir veya bir hay­vanı okşayarak zaman geçirebilirsiniz. Ellerinizle kalbinizi doğru bağlantılandırmak için konsantre olun ve enerjinizin yeniden ak­masını sağlayın. Eğer el çakralarınız kapalıysa enerji akışı yeni­den başlayana kadar günde iki kez kalpten ele şifa yollayın.

El çakraları da sağlıklı çakra tatiline çıkabilirler. Ama her da­im meşgul oldukları için bir iki günden fazla tatil yaptıkları gö­rülmemiştir. El çakralarınızın tatile çıkmış olduğunu kalp çakra-sının sağlıklı yuvarlak şekline bakarak ve aynı zamanda kolları­nızda, ellerinizde, parmaklarınızda el çakralarınızın kapalı ol­masına karşın duyduğunuz rahatlıktan anlayabilirsiniz.

El çakralarınız, yeni öğrenilen, doğru iyileştirme ve kendini sevme bilgilerini işleme koymak için işten çekilirler. El çakrala­rınız kapanarak kalp çakranızın enerjisinin bedeninizde kalma­sını sağlamak için bir süreliğine verici şifacı rolünden soyunma­nızı sağlar. Ancak el çakralarınız gerek duyduğunuz zaman ora­da olmalıdır bu yüzden günde iki üç kere kontrol edin ve diğer bütün çakralarınıza özellikle de kalp çakranıza teşekkür hediye­leri sunun. Çakralarınızın yarattığı denge ve iletişimle, el çakra­larınıza bu tatil imkanım verdikleri için onlara minnettar oldu­ğunuzu bilmelerini sağlayın.

Ellerinizi topraklanmış nöbetçi eldiveniyle sarın ve yeniden açılmak için nasıl bir enerji desteği istediklerini sorun. Bunu ge­nellikle size elle gösterirler. Bakıp öğrenin.

EL ÇAKRALARINI KALP ÇAKRASINA BAĞLAMAK

El ve kalp çakraları çoğu insanda doğal olarak birbirine bağ­lıdır ama bu bağlantının niteliğini kontrol etmekte fayda vardır.



Özellikle de kalp çakrasında sıkıntılı bir durum ya da bir şekil bozukluğu varsa; ellerde ve kollarda tutukluk, kramp girmesi ya da sıklıkla sakarlık söz konusu oluyorsa.

Eller ve kalp arasındaki bağlantı sağlıklı bir kalp çakrasından başlar, demek ki kalp çakrasmm iyileştirilmesi bu işlemdeki ilk adımdır. Kafanızın içindeki odada odaklandığınızda kalp çakra-nızı, dairesel, zümrüt yeşili, 7 ila 13 cm çapında bir enerji mer­kezi olarak hayal edin. Şimdi avuçlarınızın ortasındaki el çakra-larınızı mümkün olduğunca açık ve dairesel olarak hayal edin. Açık el çakralarınızın çapı 5 ila 7 cm arasında olmalıdır, yani avuçlarınızın ortasına rahatça sığmalıdu.

Gözlerinizin arkasında otururken kalbinizdeki zümrüt yeşili enerjinin bir bölümünün omuzlarınıza doğru gittiğini düşünün. Kalp çakranızın yuvarlak ve normal boyutta kalmasma dikkat edin. Kalbinizin enerjisini almadığınızı sadece onun sonsuz enerjisinin bir kısmını yönlendirdiğinizi düşünün. Kalpten gelen zümrüt yeşili enerjinin omuzlarınızdan aşağıya her iki kolunuza doğru gittiğini görün. Enerjinin kemiklerinizden, dirsekleriniz­den kollarınızın alt kısmına geçtiğini hissedin. Kafanızm içinde kalın ve kalp çakrası enerjinizin bileklerinizden avuçlarınıza ge­çerek oradaki tıkanıklıkları itip açtığını görün.

El çakralarınız kalp çakranıza bağlandığında ellerinizde bir basınç ve sıcaklık hissedersiniz. Eğer hissetmiyorsanız o zaman ellerinizde ya da kollarınızda hala bir tıkanıklık var demektir. Tıkanıklığı açmak için ellerinizi içinde sıcaklık hissedene kadar birbirine sürtün. Şimdi kollarınızı aşağıya sarkıtm ve karıncala­nan ağulıklarını hissedin. Bu kalp çakranız avuçlarınıza aktığın­da hissetmeniz gereken duygudur.

Ellerinizi tekrar birbirine sürtün. Isındıkları zaman kalp çak-ra enerjinizi kollarınıza geçirmek için kullanın. Sağ elinizi kal­binizden birkaç santimetre uzakta tutun ve üzerinde, sanki kalp çakra enerjinizi karıştıran bir daire hayal edin. Sağ elinizi kulla­narak kalp çakranızın yeşil enerjisinin bir bölümünü sol omzu­nuzdan aşağıya yavaşça hareket ettirin. Sol avucunuza geldiği­nizde sağ elinizi o elin üzerinde bir daire çizmek için kullanın. Sol el çakranızın yeşil enerji ile dolduğunu görün.

Sol el bağlantınızı yaptığınızda sağ elinizi aşağı bırakın ve sol elinizi sağ elinize enerji getirmek için kullanın. Eğer bi­linçsiz bir vakum şifacıysanız enerji kendi başına akmaya baş­layıncaya kadar bu bağlantıyı günde birkaç kez yapmanız ge­rekebilir.

Kollarınızı ve ellerinizi hareket ettirin. Avuçlarınızı açıp ka­payın ve enerjinin akışının farklılığını hissedin. Avuçlarınızı be­deninizde rahatsızlık duyduğunuz herhangi bir noktaya koyun ve kendi üzerinizde küçük bir kalp çakrası tedavisi uygulaym. Ellerinizi kalp çakranızın üzerine koyun, kalp çakranızda denge­sizlik hissederseniz devreyi kapatarak sevginizi kendinize verin.

Ellerle kalp bağlantısını daima yapın ama geçmişinizde ka­çak şifacılık varsa kalp enerjinizin bilinçsizce ellerinizden akıp gitmesine izin vermeyin. Çevrenizdeki enerjiyi de emmeyin. Kalbiniz bilinçli bir şekilde ellerinize bağlı olduğunda; kalp enerjinizin farkında olduğunuzda; enerji kontrolünüz altmda ol­duğunda kaçak şifacılık ve sünger el şifacılığı oluşması küçük bir ihtimaldir. Ancak bu hala bir tehlikedir. Çok açık el çakrala-rı ve ikinci çakra şifacılığı hakkındaki uyarıları bir daha okuyun.

Şifa enerjinizi bedeninizde tutmakta zorlanıyorsanız o zaman bir ay boyunca ellerinizi sabah akşam her gün birer kez kalp çakranızın üzerine koyun. Kalbinizin sizden özellikle şifa iste­memiş birine doğru gittiğini hissederseniz ellerinizi çabucak kalp çakranızın üzerine koyun. Kendinize herkesin kendi şifa enerjisi olduğunu hatırlatın. Şu anda dünyayı iyileştirmeniz ge­rekmiyor önce kendinizi iyileştirmelisiniz.

Artık elleri ve kalbi bağlamayı bildiğinize göre çakra kontro­lü yaptığınızda, çakra yorumlarken ya da altm güneş tedavisini uyguladığınız her sefer bu bağlantıyı kontrol edin. Kalp çakra­nızın omuzlarınızdan aşağı enerji yollarken asla yassı bir kareye dönmemesi gerektiğini sakın unutmayın. Ellerle bağlantılı olan kalp çakrası enerjisinin bir bölümü topraklama kordonu olarak aşağıya doğru yönlendirildiğinde bile sağlıklı ve yuvarlak kal­malıdır. Ellerinizin bilinçsiz olarak enerji emmesine izin verme­yin. Bu sadece kalp çakranızda ve çakra sisteminizin geri kala­nında tahribat yaratacaktır. Kendinize zarar vermeyi bırakın.

SAĞLIKLI EL ÇAKRALARININ ÖZELLİKLERİ

El çakraları sağlıklı olan insanların elleri sağlıklı çakra sis­temlerinin bilgilerini dış dünyaya tercüme eder. Doğal olarak veren ve şefkat gösteren ellerdir ama bir boyutları daha vardır ki o da almakür. Odaklarım kaybetmeden yardım, iltifat, hediye ve yapıcı nasihat alabilirler. Aynı zamanda tüm bunları başkaların­da borçluluk, suçluluk ya da karşılıklı şikayet hissi yaratmadan verebilirler de.

Sağlıklı el çakraları, sahiplerine doğal bir yaratıcılık bahşe­der. Bu kişilerin yaratıcılığı akar. Dramatik artistik tıkanıklıklar ya da ilham yoksunlukları çekmezler. Giyinmek, yemek pişir­mek, ev dekorasyonu, araba tamiri gibi merakları vardu. Artis­tik yeteneklerinin onaylanması için hocalara ya da kuruluşlara bel bağlamazlar. Dünya ve çevrelerindeki insanlarla rahat bir alışveriş ilişkileri vardır. Aynı zamanda kendi enerjileri ile rahat bir alışverişleri vardır ve sürekli muhtaç yaşamaktan hoşlanan kişilerle bir aradayken el çakralarmı kapayarak kendilerini koru­masını bilirler.

Karla Mc Laren

Çakralara Derin Bakış / SEKİZİNCİ ÇAKRA .. Altın Güneş Çakrası



Sekizinci Çakra Altın Güneş Çakrası

Sekizinci çakra, auranın dışında ve tepesinde yer alan, altın renkli güneşe benzer enerji merkezidir. Altın güneş çakrası özel yeteneklerin toplandığı bir merkezden çok bir enerji kayna­ğıdır. Fonksiyonu auranızm içindeki enerjileri ve hayatınızı de­netlemektir. Altm güneş tüm gerçeklerinizi denetler bunların içinde sizin spirituel, zihinsel ve duygusal bedenleriniz, fiziksel bedeniniz, geçmişiniz, şimdiki zamanınız ve geleceğiniz vardır.
Sekizinci ve birinci çakra hiçbir salgı beziyle ilintili değildir. Bunun yerine sekizinci çakra, birinci çakra ile birlikte endokrin sisteminin kozmik regülatörü olarak görev yapar. Birinci ve sekizinci çakralar endokrin sisteminin enerjik kitap destekleridir. Sekizinci çakra birinci çakranın depoladığı ve ayar­ladığı temiz ve nötr enerji ile salgı bezleri sistemine kaynaklık eder. Eğer birinci çakra zarar görmüşse ya da altm güneş enerjisine ulaşılamaz­sa çakra ve endokrin sistemi denge­sizlesin Sorun çözme kılavuzundaki endokrin dengesizliği bölümünü okuyun.

Altım güneşinizin en önemli özelliği enerjiyi temizlemek ve yeniden yön­lendirmektir. Kendi enerjinizi tekrar sizin kullanımınıza sunmak için önce eklerinden temizler. İmajlar, mesajlar ve sözleşmeler yoluyla topladığınız yabancı enerjiyi de sınıflandırır. Eğer so­rumluluk alır ve bedeninizin dışmda topraklamayı kabullenirse­niz yabancı enerjiyi tanır ve temizler.

Altın güneşiniz spirituel gelişim sürecinizde sizin koruyucu meleğiniz ya da yaşam koçunuz gibi davranır. Eğer ona güvenir ve dayanırsanız altın güneşiniz size her zorlukta yardımcı olur. Sürekli olarak size temizlenmiş enerji sağlayarak her soruya ce­vap bulmanıza yardım eder. Eğer öyle isterseniz size kendinizi ya da başkalarım incitmek için de enerji sağlar. Altın güneş çak-ranız hem enerji deposu hem de enerji temizleyicisidir. Sağladı­ğı enerji ile ne yapacağınız sizin seçiminizdir.

Altm güneş enerjiniz amanızın dışmda yaşadığı için kişisel hikayenizin de dışındadır. Tutkusuz, önyargısız ve tarafsızdır. Sizi cezalandırmak için sizden enerji saklamaz ya da sizi ödül­lendirmek için enerji vermez. Eğer spirituel hayatmızı sorumlu bir şekilde idare etmeyi başarırsanız kullanmak için daha fazla enerjiniz olur. Eğer enerjinizi bağımlılıklara harcarsanız o za­man daha az enerjiniz olur. Altm güneş çakranızın dummu ta­mamen size bağlıdır; kendinize ve başkalarına nasıl davrandığı­nıza, sorumlu spirituel iletişime ne kadar önem verdiğinize bağ­lıdır.

Altın güneş çakrası bu gezegendeki her bireyde bulunur. Herkesin sonsuz, temiz ve iyileştirici enerjiyi deneyimleme fır­satı vardır. Çoğu insan bu fırsatların farkına varmaz.

Sekizinci çakra olduğunu anlamadan önce, on beş yıl boyun­ca altm güneş sembolüyle çalıştım. Önceleri onun güzel bir viz­yon ve odaklanma merkezi olduğunu düşündüm ama somadan herkesin tepesinde altın güneş görmeye başlaymca onun gerçek olduğunu anladım. Nötr olması yüzünden rehber ruhlarla bağlan­tılı olduğunu düşündüm. Her bireyin rehberlik bilgisini taşıdığı­nı sandım ama etrafım çevreleyen altın enerji bir bilinmez olarak kaldı. Altm enerji daima kutsallığı sembolize eder; İsa isterseniz İsa, Muhammed derseniz Muhammed, Buda derseniz Buda ya da Horus olur. Yıllar geçtikçe bulmacanın parçalarım birleştirdim.

Altın güneş enerjisi, rehber ruhlarınızın enerjisidir ve kişisel enerjinizdir. Her birimiz için Tanrı tarafından yaratılmış bir enerji deposudur. Bilinçüstü ve bilinçaltıdır. Enerjimizi kendi­mize geri çağırdığımızda ya da enerjiyi amamızdan, bedenimiz­den, imajlardan veya sözleşmelerden dışarıya toprakladığımızda altın güneş çakramız çalışmaya başlar. Bir enerji arındırıcısı gi­bi çalışır. Altın güneş bu görev için en uygun çakradn çünkü au-ranın ve bedenin dışında yer alır. Eğer alt çakralar yabancı ener­jiyi kendilerine çeker ve sonra bununla tıkanırlarsa büyük sorun­lar oluşabilir.

Sağlıksız el ve kalp çakraları enerji vakumladıklarında gö­ğüs, kol, el ve boyun ağrıları oluşabilir. Enerji vakumlayan üçüncü çakra ilk olarak mide sıkıntısı soma da sayısız sorun ya­ratır. Enerji vakumlayan ikinci çakra bedeni kansere ve üreme yolları hastalıklarma sevk edebilir. Emici birinci çakra ve ayak çakraları topraklamayı engelleyerek kontrolsüz kundalini akın­larına yol açabilir. Alt çakraların hiçbirinin yabancı enerjiyi va-kumlamak ve temizlemek için zamanları ya da yerleri yoktur. Emici bir kalp çakrası kaçak şifacılığa, kalp ve ciğerlerde sorun­lara yol açar. Her şeyi toplayan beşinci çakra şizofreniye, her şe­yi toplayan altmcı çakra ise dinmek bilmeyen durugörü vizyon­lara neden olur. Emici bir yedinci çakra ise beyin bozuklukları­na ve nöbetlere neden olur.

Beden bağlantılı çakraların hiçbiri enerji vakumlamamahdır. Bunun için yapılmamışlardır. Altm güneş çakrası ise enerji va-kumlayabilir çünkü bu özel iş için yaratılmıştır. O bizim dua bankamız, enerji temizleyicimiz ve çok yönlü arınma aracımız-dır. Altın güneş çakrası diğer tüm çakraların çalışmasını sağla­yan enerjidir. Bizi hayatta tutan enerjidir. Altın güneş tedavisini uyguladığımızda bu çakranın yüce amacına ulaşırız.



KAPALI YA DA AÇIK SEKİZİNCİ ÇAKRA

Hiç kapalı bir sekizinci çakra görmedim. Bence onu kapa­mak olanaksızdır. Bedenimizle bağlantılı olan çakralar güçlü ve güçsüz olduğumuz noktalara tepki vermekle yükümlüdür. Bu şekilde büyür ve öğreniriz. Ancak altm güneş çakramız her da­im elimizin altmda olmalıdır.

Sekizinci çakramızı görmezden gelebiliriz, ki öyle de yapa­rız, ama o ne zaman istersek oradadır. Enerjisini savurup atan­larda daha az parlak güneşler gördüm ama hiç kapanmış bir al­tın güneş görmedim. Altm güneşler daima açıktır.



SAĞLIKLI SEKİZİNCİ ÇAKRANIN ÖZELLİKLERİ

Bence bu bölümün adı "altm güneşine özen gösteren kişinin özellikleri" olmalıydı. Altm güneş çakrası, hatta bir parça soluk­sa bile, insan oturup kendini toprakladığı anda bir dakika içinde pırıl pırıl olur. Altm güneş çakrasını tedavi etmek için özel bir yöntem yoktur. Ona özen göstermeniz yeterlidir.

Eğer altm güneş çakranızla temas halinde kalırsanız ihtiyacı­nız olan tüm bilgiye ulaşırsmız. Bütün şifa bilgisi, mutluluk, kendini sevme, affetme ve bütün duygular, her şey buradadır. Altm güneşinizin servetine ulaştığınızda kullanabileceğinizden çok daha fazla enerjiye, hayallerinize sığmayacak zenginliğe ve kullanamayacağınız kadar çok fırsata ulaşırsmız. Böyle bir. des­tekle sağlıklı ve dünyanın hizmetinde olmak çok kolaydır. Böy­le bir destekle hizmetleriniz sınırsız olacaktır.

Karla  Mc Laren

Çakralara Derin Bakış / YEDİNCİ ÇAKRA..Taç Çakrası




Yedinci Çakra Taç Çakra


Bu menekşe moru, etki edici çakra başm en tepesinde sanki bedenin üstünde yüzer gibi durur. Bedenin dışında olan tek merkez çakradır. Yedinci çakra, saf spirituel enerji ve bilgiyle bedensel olarak bağlantı merkezidir; bu, kendi yüksek spirituel enerjimiz de olabilir, meleklerin ya da ruhani rehberlerin bilgi ve enerjisi de olabilir, şu anda bir bedende bulunmayan varlık­ların ya da Tamı bilgisinin enerjisi de olabilir. Yedinci çakra epi-fiz bezi ile doğrudan ilişkilidir.

Yedinci çakrada, bedenimize girmeden hemen önce zaman kabul ettiğimiz manevi niyetimizin ve genellikle karmaşüc olan madde­sel hayatımızın ana planları vardır. Yaşamımızın büyük bölümünü be­den ve ruh arasındaki karmaşada ge­çirdiğimiz için, saf yedinci çakra enerjisi genellikle görmezden geli­nir, kapatılır, bağlantısı kesilir, çiğ­nenir ve hasara uğratılır. Şiddet ve bir yığm zırvalıkla dolu bu dünyada, salt beşinci çakranın taahhütleri ya da salt altmcı çakranın mantığıyla yaşamanm zor olduğunu düşünü­yorsanız, siz daha hiçbir şey görme­diniz derim. Yedinci çakra mutlak kesinlik ve mutlak niyetten oluşur. Saf ruhtur ve bu gezegende yedinci çakrada yaşamak saf cehennemde yaşamak demek ola­bilir.

Yedinci çakra bedende merkezlenmediği için günlük hayatm sıradan halleri ile çok az bağlantıdadır. Bu çakranın, yön, amaç, spirituel yolculuklar, ruh eşleri ve yaşam ile ilgili bilgileri el­zem olduğu halde bu gezegendeki insanların yüzde doksan se­kizi tarafından anlaşılmaz. Yedinci çakra sanki yalnızca bir avuç uzmanm anlayacağı ölü bir dili konuşmaktadır. Dengesiz bir çakra sistemindeyse, zaman mekan bütünlüğünden bahset­mez bile. Sahip olduğu spirituel bilgi, sıklıkla geçerliliği olma­sına karşın, ne zaman hareket etmesi gerektiğini, neyi nasıl el­de edeceğini, parayı nereden kazanacağını ve kiminle ilişkiye gireceğini bilmeye ihtiyacı olan insanoğluna gerçek bir uygula­ma alanı vermez.

Çok dengeli ve uyanık bir çakra sisteminde yedinci çakradan gelen bilgi filtrelenebilir ve bedenle iletişimi, mantıklı altmcı çakra aracılığıyla; iletişimci beşinci çakra aracılığıyla ve empa-tik kalp çakrası aracılığıyla sağlanabilir, ama o zaman bile bu bilgi garip ve bir başka dünyaya aittir. Çakralar dengeli ve faal olduklarında; enerji beden topraklanmış, arındırılmış ve koruyu­cu aurayla sarmalanmış haldeyken yedinci çakra bilgisi açık se­çik (ama her zaman huzur verici değil) bir yön gösterir.

Enerji uzun, karmaşık bir nadas döneminden sonra dengelen-diyse o zaman yedinci çakradan alman bilgi ürkütücü olabilir. Yedinci çakra tekrar yolunuza devam edebilmeniz için gerekli olan çalışmadan haberdardn. Bu yol uzun zamandır taciz ve umutsuzluk içinde yaşayan insanlar için çok uzaktadır. Küçük bir kasabada dört çocuğunuz ve tacizci kocanızla yaşarken, ye­dinci çakranız size kaderinizin Kamboçya'da ya da alternatif bir doktora tezi hazırlamakta yattığını söyleyebilir. Bu da yedinci çakra bilgilerinin neden bu gezegende duyulmazdan geldiğinin küçük bir örneğidir. Pratik değildirler.

İşte size yedinci çakramdan gelen rahatsız edici bir mesaj: Pratik değil ha? Özel bir hayat amacıyla doğup da ergenlik ça­ğma girer girmez amacını unutacak olmak mı pratik peki? Yer­yüzüne ilk geliş amacını sürekli olarak unuttuğun için, yeryü­zünde on tane, yirmi tane ömür boyunca çakılıp kalmak mı pra­tik? Varlığının ve benliğinin sınırlarını zorlayarak yaşamak ye­rine, küçük bir sıçan gibi o manasız meseleyi bu manasız dene­yimi toplayıp bkiktirmek için etrafı kemirip durmak mı pratik? Evet hangisi pratik?

Her canlının bir amacı ve anlamı vardır; her insan kendisim ve dünyanın belirli bir bölümünü iyileştirme yeteneğine sahiptir, ama kimse buna aldırış etmez. Yedinci çakra enerjisi Çin tıbbı­na ya da homeopatiye çalışmalarım sürdürmesi için cesaret ve­rir ama hep mazeretlerle karşılaşır; mali sorunlar bahane edilir, vakit darlığı bahane edilir?- hem de onca insan gereksiz yere acı içinde yaşayıp acı içinde ölürken.

Yedinci çakra enerjisi sanatsal yaratıcılığın en büyük savunu­cusudur ama yine sudan bahanelerle susturulur; yeteneksizlik mazeret gösterilir, cesaretsizlik bahane edilir ya da parasızlıktan dem vurulur; hem de çocukların zihinleri ve yürekleri nadasa bı­rakılmışken ve sanatın efendisi, votka reklamlarında harcanır­ken. Yedinci çakra, birbirinize yardım elim uzatm der, ama bu ses bastırılır; hem de insanlar "kabul edilemez" hastalıklar yü­zünden yapayalnız ölürken ya ömürlerinin sonuna kadar yoksul­luk içinde, ıstırap sürünerek yaşarlarken veya ev demeye bin şa­hit isteyen huzurevlerinde ömür tüketirken.

Yedinci çakra bilgisinin pratik olmadığı doğru değildir. Pra­tik olmayan bu gezegende yaşayan insanlardır, özellikle de bu spiritüel bilgiyi aşağıladıkları için. Bu gezegendeki her sorun için, yaratıcı güç sorunu çözebilecek on bin yaşayan insan ver­miştir; yeryüzünü iyileştirmekte özel, pratik bir yeteneğe sahip olan, burada yaşayan insanlara, hayvanlara, bitkilere ve mineral varlıklara yardım edebilecek on bin insan. Bu insanların sadece yüzde onu olsun yardım eder mi yoksa kendilerini hayatm ne zor olduğuna dair on bin mazeretle mi sarmalar? Allah aşkına en azından çöplerini geri dönüşüm için ayırırlar mı? Hayır. Onlar sadece mazeretlerini geri dönüştürür ve güzelim dünya bu pra­tik uygulamalar altında ezilip dururken spiritüelliğin pratik ol­madığını söylerler. Nutkun sonu.

AÇIK YA DA KAPALI YEDİNCİ ÇAKRA

Dengesiz bir sistemdeki çok açık yedinci çakra (13 santimet­reden daha büyük) genellikle manevi yönünü tamamen yitirmiş bir hayat içinde ruhun nefes almak için çırpındığına işaret eder. Yedinci çakrası ardma kadar açık olan biri, topraklanmamış, ko­runmasız günlük hayatında ayakta kalabilmek için spirituel dün­yadan büyük bir yardım arıyor demektir. Böyle bir durumda be­den/ruh çarpıklığı genellikle had safhadadır.

Yedinci çakra ardına kadar açık ve aşırı derecede ağrrlaşmış-sa ilk yapılması gereken kafanızın içinde topraklanmış ve gü­venli bir biçimde sımsıkı çapalanmış bir oda oluşturmaktır. Ye­dinci çakrası hatalı çalışan insanlarda, yüzen odalar; duvarları ve tavanı olmayan odalar ya da şuurları belli olmayan, sis için­de ve kullanılmayacak durumda odalar gördüm. Her ne kadar bedeni topraklamak en az kafanın içinde kullanışlı bir oda yarat­mak kadar önemliyse de, yedinci çakrası çok açık olan biri ge­nellikle bedeninin dışında olduğu için topraklanması neredeyse imkansızdn. Bu durumdayken dikkati kafanızın içinde toplamak topraklanmaktan daha kolay bir ilk adımdır çünkü farkındalığı yedinci çakraya yakın bir noktaya merkezler. Kafanızın içinde­ki oda kullanılabilir ve topraklanmış olduğunda ruh bedene gir­meye meyil gösterir ve böylece en azından birinci çakranın ve ayak çakralarının topraklanması mümkün olur.

Çok açık bir yedinci çakrayı kapayabilmek için diğer çakra-ları uyandırmak gerekir, özellikle de bedenin merkezindeki üçüncü çakrayı. Yedinci çakranız çok açıksa bu kitabı en baştan başlayarak tekrar okumaya gereksiniminiz olabilir ya da bütün­lüklü bir çakra yorumlama/iyileştirme çalışması yapmamz gere­kebilir. Çok açık bir yedinci çakra bütün ilginize muhtaçtır çün­kü bu çakradaki sorunlar bedeninizin içinde kalmanızda ve top­raklanmanızda zorluk çıkarır.

Dengesiz bir çakra sistemindeki yedinci çakra dengesiz du­rumdaki birinci çakradan gelen kundalini akınına karşı bir yar­dım çağnsıdır. Çok açık birinci çakra tehlike karşısında bedenin hayatta kalmasını garantileyen bir savunma sistemidir. Çok açık yedinci çakra ise spiritüelliğini yitirmiş bir hayatın tehdidi kar­şısında ruhun hayatta kalmasını sağlayan bir savunma sistemi­dir. Bu çakrayı iyileştirip tekrar kendi hayatınızı yaşayın.

Dengeli ve sağlıklı bir çakra sisteminde özellikle kalbin, be­den ve ruh arasında mükemmel bir iletişim sağladığı durumlar­da yedinci çakra spirituel gerçeklik ve Tanrı ile bağlantıyı yeni­lemek için açılacakür. Bazı durumlarda, kişi hayat amacına ulaş­tığında ancak bedeni henüz ölmeye hazır olmadığında yedinci çakra yeni emirler almak için açılacaktır; ya da yeteri kadar ha­yat dersi sözleşmesi yakıldıysa yedinci çakra, kuşbakışı olarak her şeyi gören sekizinci çakradan akan yeni bilgiye yer olduğun­da da açılır. Yedinci çakra açıldığında ufukta daima yem bir yön, yeni bir bilgi ve yeni bir amaç vardır. Hazır olun!

Yedinci çakranız açık olduğunda hem onu hem de diğer çak-ralarınızı topraklanmış nöbetçilerle önden ve arkadan korumayı ihmal etmeyin. Şayet özellikle açık kalmak gibi bir talebi yoksa bu çakrayı bir haftanın sonunda kapayın. Çakra sisteminiz den-geliyse yedinci çakra fiziksel zamanın anlamım bilecektir ve normal boyuta döneceği zamanı size bildirecektir. Bu zaman zarfında onu koruyun ve günlük hayatınızı düzene sokun. Yakın bir zamanda yolculuk planlan yapmanız gerekebilir.

Sağlıksız ve dengesiz bir çakra sistemindeki sımsıkı kapalı ya da çok küçük bir yedinci çakra ruhu dinlemeyi, spirituel dün­yaya inanmayı ya da Tanrı ile iletişim kurmayı reddettiğinizin işaretidir. Kapalı ve zarar görmüş yedinci çakralar günümüzde özellikle entelektüeller, dindarlar ve tarikat üyeleri arasmda çok yaygındır. Son iki grupta yedinci çakraya verilen zarar genellik­le dışarıdan gelir; akıl yürütmeye karşı olarak gösterilen ceza­landırıcı bir Tamı inancıyla verilir. Çakradaki hasara genellikle din adamlarının ya da tarikat liderlerinin kontrolcü imgeleri ve bunlarla yapılan sözleşmeler neden olur.

Entelektüellerin durumundaysa, yedinci çakra hasarı içten kaynaklanır ve sözüm ona gözü kapalı kaderciliğe düşmemek adma isteksizlik sonucu oluşur. Entelektüel topluluklarda, söz­gelimi ateistlerden oluşan gruplarda entelektüel üyelerle sadece izin verilen kalıp bilgilerin sınırlarları içinde kalmacağma dair sözleşmeler yapılır. Bu sözleşmeleri yakın.

Yedinci çakra kapandığında hayat sadece beş duyudan ibaret geçici bir deneyime dönüşür. Diğer çakraların sezgisel yetenek­leri, sıradan, sıkıcı ve hayal gücünden yoksun bir hale gelir. Al­tıncı çakranın durugörü becerisi şanslı tahminlere dönüşür. Be­şinci çakranın duruduyum becerisi sağduyunun sesi haline dö­ner. Her şey sıradan, akılcı, açıklanabilir ve zevksiz olur. Spiri­tuel eşzamanlılığın harikulade deneyimleri bile şuadan tesadüf­ler ya da sık sık yaşanan değişiklikler olarak yorumlanır. Büyü­leyici her yetenek kmntısı sadece grubun kabul ettiği anlama se­viyesine ya da suadanlığa indirgenir.

Topluluğun baskısına ya da entelektüel önyargıya karşm ye­dinci çakrayı açmak hem cesaret hem de bir parça çılgınlık ister. Yedinci çakranın açılmaya başladığı ilk zamanlarda en şuadan şeyler bile büyülü bulunabilir; ki daha önce son derece sıradan bulunan büyülü şeylerdir bunlar. Yürürken bedeninizin hareket­lerini büyülü bulabilirsiniz (Ayaklarınız kendi kendine hareket etmeyi nereden biliyor?) Yemek yerken maddenin enerjiye dö­nüşmesini büyülü bulabilirsiniz (Hücreleriniz akşam yemeğini yapı maddesi olacak şekilde parçalamayı nereden biliyor?) Te­levizyonunuz, arabanız ve bilgisayarınız sadece bir yüz yıl önce düşünülmesi bile imkansız mucizelere dönüşür. Çok değil, bir­kaç asır önce yaşamış kudretli imparatorlar birtakım özel tören­lerde musluktan akan suyunuzu ya da sifonlu tuvaletinizi kulla­nabilmek için neler vermezlerdi! Bir düşünün.

Bu dünyanın her günü, her saniyesi sihirli, spirituel ve anla­tılamaz bir şekilde komplekstir. Dinin ve zekanın tüm dünyaya akılcı bir düzen getirebileceğini düşünürüz. Ama getiremez. Gerçekten mübarek bir insan tanıdıysanız ya da bir dahiyle kar-şılaştıysanız çocuksu bir merakla ve milyonlarca cevapsız so­ruyla dolup taştıklarını görmüşsünüzdür. Bilim insanları ve dini liderler çok şeyi açıklayabilirler ama her şeyi açıklayamayacak­larını bilirler. Hatta bunu yapmayı da istemezler çünkü onlar çok meşguldürler; evrenin bütün sırlarını keşfetmek ya da Tanrı'yı tümüyle bilmek için araştırma yapmakla, deney yapmakla, soru­lar sormakla ve yaşamakla meşguldürler. Engin bir zekaya ve engin bir maneviyata sahip insanlar basit sihirlerden ve mucize­lerden ayrı düşmezler.

Eğer yedinci çakranız herhangi bir nedenle kapalıysa rasyo­nellik peşinde olabilirsiniz, ama yedinci çakrayı kapatmak rasyo­nelliği bulmanın yolu değildir. Rasyonellik, anlam, bağlantı ve amaç gerektirir yoksa gerçekler, sayılar ve bilgi asla birbirini tut­maz. Dördüncü sınıf bilim insanları bile çalışan bir teori olmadan deney yapmanın ve gerçeği aramanın anlamsızlığını bilir. Yedin­ci çakranızı kapattığınızda (ya da bir topluluğun kapamasına izin verdiğinizde) ruhunuzun anlamı, bağı ve amacı hakkında bilgi alabileceğiniz hiçbir yer kalmaz. Hepimiz hayatm anlamım ve Tanrı'nın sevgisini sadece bu iş için yapılmış bu kanaldan sağla­yabiliriz. Bu kanal size ait çalışan yedinci çakranızdır.

Hiçbir şekilde dinlerin ya da entelektüel arayışların yanlış veya zararlı olduğunu söylemiyorum. Şu anda sadece zarar gör­müş bir çakradan söz ediyoruz. Yedinci çakra açık ve sağlıklı ol­duğunda dini ve entelektüel arayışlar kendi iyileştiriciliklerini içlerinde taşır. Bir topluluğa katılmanın, eğer o topluluk iyi bir mürit olabilmek için yedinci çakra hasan öngörmüyorsa hiçbir zararı yoktur. Eğer topluluk arasındaki iletişim ya da herhangi bir ilişki, çakraların, auranın veya benliğin zarar görmesini, bu­danmasını öngörüyorsa kötüdür. Değilse iyidir. Ötesine siz karar verin.

Yedinci çakranızın spirituel yolu ve bilgisi bir toplantıda doğru görünmese ve bilimsel olarak ispat edilemese bile size ta­mamen rasyonel gelebilir. Kimi zaman İsa'nın, Buda'nın ya da size kim uygun geliyorsa onun öğretilerinin içinizde bir şey uyandırmasına karşın sadece size ait spirituel bilgi sizin hayatı­nıza uygundur. Tüm çakralarımzı açık ve sağlıklı tutun, onları dinleyin.

Sağlıklı bir çakra sisteminde yedinci çakranız üstünü başını silkelemek, eski mesajlardan ya da sözleşmelerden kurtulmak istediğinde kapanacaktır. Yedinci çakranızın tatile çıktığını diğer çakralarınızın sağlığına bakarak anlayabilirsiniz; özellikle be­den/ruh birleştirici dördüncü çakraya ve durugörü yeteneği olan altıncı çakraya bakın. Yedinci çakranız kapalı olmasına karşın kafatasınızın içindeki baskı azalacak, kafanızın içindeki odada kalabilecek, amanız ve topraklama kordonunuz sağlam ve bütün olacaktır. Yedinci çakranıza dinlenme imkanı verdikleri için di­ğer bütün çakralarınıza birer teşekkür hediyesi verin. Yedinci çakranızın önüne ve arkasına en az yedi tane topraklanmış nö­betçi koyarak onu koruyun. Yedinci çakranızı bir hafta kapalı bı­rakabilirsiniz bu sürenin sonunda hala kapalıysa ne istediğini so­run.

Yedinci çakranız genellikle spirituel inançlarınızın üzerinden giderek size neyin uygun olup olmadığmı saptamanızı ister. Bu noktada spirituel ya da dini sözleşmelerinizden bazılarını yak­manız size çok yardımcı olacaktır. Spirituel bir bahar temizliğin­den soma yedinci çakranızı bir daha kontrol edin ve açılmak is­teyip istemediğini sorun. Eğer istemiyorsa auranızın üst kısmını güçlendirmeniz de gerekebilir. Yedinci çakranızın önüne toprak­lanmış nöbetçiler koyarak onu geçerli olmayan inanç sistemle­rinden koruyun.

Herhangi bir çakra tekrar açılmayı reddettiğinde hayatınızda­ki herhangi bir şeyin sözleşmeyle ona bağlı olduğu anlaşılır. Oturun ve dikkatle kapalı ama sağlıklı yedinci çakranızı dinle­yin. Tüm bir çakra iyileşmesi uygulaym ve o sözleşmeyi yakın!



SAĞLIKLI YEDİNCİ ÇAKRANIN ÖZELLİKLERİ

Yedinci çakra her kişi için belirli bir hayat amacı, spirituel yol, şifa bilgisi ve Tamı bağlantısı taşır. Yedinci çakra enerjisi­nin akmasma izin verildiğinde spirituel bilincin en yüksek sevi­yesine; kendini bilmeye ulaşılır. Kendinizi dosdoğru bildiğiniz­de ve kendinize saygı duyduğunuzda, saygı çevredeki her şeye bahşedilir. Hayata ve Tanrı'ya saygı duyulur. Düşüncelere ve duygulara; kendi zamanlarında ve kendi dillerinde uzlaşmaları­na saygı duyulur. Bedene, bedenin ihtiyaçlarına saygı duyulur ve hayatm her parçası spirituel amacın özü, esası olarak kabul edilir.

Dengesiz bir sistemde açılan yedinci çakranın enerjisi kişiyi, normal insani etkileşimden uzak tutabilir ama çarpık olmayan sağlıklı bir sistemde açıldığında kişiyi fazlasıyla hayatın bir par­çası haline getirecektir. Sağlıklı yedinci çakra insanları spirituel yollarında yürürken aynı anda çalışabilir, para kazanabilir, ço­cuk sahibi olabilir, araba kullanabilir, yemek yiyebilir. Dünyada ve bedenlerinin içinde yaşarlar; yaşamlarını sürdürürken fakın-dalıklarını da sürdürebilirler. Zorluklar yaşarlar çünkü bu geze­gende yaşamak zordur. Surat asarlar, hasta olurlar, ayaklarını ye­re vurup mızıldanırlar ama yollarında yürümeye ve işlerini yap­maya devam ederler. Kendi işlerini yapmayı sürdürmek isteyen kişiler için harika bir arkadaş ve eş olurlar ama varlıkları çevre­lerindeki spirituel materyali silkelediği için hayatlarını çoğun­lukla yalnız geçirirler.

Dengeli bir yedinci çakra insanında karşıt düşünceler, güçlü duygular, sağlıklı bir cinsellik, mizah anlayışı, güçlü sezgisel yetenekler, ahmaklık ve tanrısallık bulunur. Dengesiz yedinci çakra insanlarındaysa genellikle sadece sezgisel yetenekler ve tanrısallık görülür. Bu denge yoksunluğu eninde sonunda kişiye çelme takacaktır, ama yüzlerce, binlerce mürit, bu dengesizliği yaşamaya çalıştıktan soma; bu arada ruhani liderleri de drama­tik bir biçimde çürüyüp gidecektir.

Gördüğünüz gibi her şey dengeye bağlıdır. Yedinci çakra enerjisi çok önemlidir ama her şeyi diğer çakralarınızın desteği olmadan bir başınıza yapmaya kalkarsanız topraklanmamış, gü­vensiz, insani olmayan belalara düşersiniz.

Bedeninizin içinde yaşadığınızda gerçek zamanda yaşayıp gerçek hayatın işlerini yaparsınız. Bu işler tüm yeteneklerinizin ve çakralarınızın desteğine gereksinim duyar. Mükemmel olma­yan, sağlıklı insan bedenine sağlıklı yedinci çakra enerjisinin ilave edilmesi gerçek işleri güzel, anlamlı, eğlenceli ve mümkün kılar. Hem spirituel hem de insan olabilirsiniz. Yapılabilir.

Alıntı