Gökten Gelen Işıktan, Yeryüzündeki ve Yeraltındaki Işıklara Selam Olsun..

8 Haziran 2015 Pazartesi

Duru Görü...



Duru görüde Sağ-Sol Beyin
Beynin iki yarım küresini birbirine bağlayan korpus kallosum denen ve sinir liflerinin yaptığı köprüsel bir yapı vardır. Bu sinir ağları vasıtasıyla her iki yarım küre birbiri ile bağlantı içindedir ve sürekli bilgi alış verişi olur. Korpus kallosum ne kadar iyi gelişmiş ise insanın bir bütün olarak beyinsel yeteneklerini sergilemesi ve beynini bir bütün olarak kullanması o kadar artar ve üst düzeye çıkar.

Eğer korpus kallosum iyi gelişmemişse o zaman sağ ve sol beyinden hangisi baskın ise kişi o özellikleri ön plana çıkararak hayatını sürdürür. Toplumda lider kişilerin, beynini bütün olarak iyi kullanmayı beceren kişiler olduğunu söyleyebiliriz. Beyin ve vücut ilişkileri çapraz yürür. Beyin korteksinden hareketlerimizle alakalı motor lifler üst boyun bölgesinde çapraz yaptığı için, sağ beyin vücudun sol tarafını, sol beyin ise vücudun sağ tarafını idare eder. Bu nedenle beyninin sağ tarafında ki damarları tıkananların sol taraflarında felç olur ya da tersi olur. İşte bu nedenden dolayı günlük hayatında sol elini kullanan ve solak olanların sağ beyinleri baskın durumdadır. Eğer kişi sağ elini kullanıyorsa o zaman da sol küre baskındır. Hem sağ küre hem de sol küre matematikle ilgilenir. Ancak sağ küre daha çok matematiğin geometri, sol küre ise cebirsel bölümü ile ilgilenir. Sol beyin eril, sağ dişildir. Sağ beyin sevgiye göre karar verir. Sağ beyin niyete sol beyin sürece bakar. Sol gerçekleri, sağ beyin duyguları analiz eder. Sol beyinde erkeksi özellikler baskındır.

Sağ beyin, bilgiyi bir bütün olarak ve görsel olarak değerlendirir. Tasvir ve semboller kullanır; resimlere şekillere ve renklere duyarlıdır. Müziğe, vücut diline, dokunmaya tepki verir. Nesnelerle soyut değil, duygusal olarak ilişki kurar. Sezgicidir, önsezileri ve hisleri takip eder. Uzaysal ilişkiler kurar ve kullanır, çok boyutludur. Duygusal ve üreticidir. Görerek ve duyarak öğrenir. Hayaller, şiir onun işidir. Vücudun sol bölümündeki duyusal organları ve vücut hareketlerini kontrol eder.

İşlevleri:

Yaratıcılık,

Sübjektif hatırlama,

Bütünü görme,

İçgüdüsel,

Sezgisel hissetme,

İşitme, duyma,

Koklama,

Tat alma,

Ritmik hatırlama,

Sağ beyin müzikalitedir, duygusaldır, dokunsal yollarla öğrenir, duyguları serbest bırakır, yüzleri hatırlar, daha fazla risk alır, daha az kontrollüdür, yazılı ya da gösterilen talimatlara uyar, problemleri bütüne bakarak çözer, çizimi ve nesneleri kullanmayı tercih eder, eşanlamlı biçimde düşünür, benzer nitelikleri arar, Sezgiseldir, bütünseldir, kendiliğinden ve doğaldır.

Sağ beyinin tüm özellikleri insanın durugörü yeteneklerini içeren kavramlara bağlıdır. Sezgiler, bilinmeyen alanların görülmesi onun işi gibi görülse de unutulmaması gereken bir şey vardır.



Durugörüyü algılayan sağ beyin, sol beyinin işlevleri kullanılmadan durugörüyü ifade edemez…

Zira bilgi aktarımı için çözümleme, tanım yaratma ve ifade etme aşaması sol beynin işidir. Çünkü dil ve konuşma sol beyine bağlıdır. Sürekli sağ beyin özellikleriyle yaşamak, kişinin eril maddi dünyada sıkıntı çekmesine ve gitgide yok olmasına sebep olabilir.

Sol beyin, konuşma ve dilin merkezidir. Sebep sonuç ilişkilerini kullanır. Analitik düşünür. Ayrıntıcıdır. Mantıklı ve sistematiktir. Bilgiyi ardışık ve doğrusal işler. Sayısal işlemlerde üstündür. Ayrıca vücudun sağ tarafındaki duyu organlarını ve vücut hareketlerini kontrol eder.

İşlevleri:

Adlandırma,

Matematiksel işlemler,

Dili doğru kullanma,

İnceleme,

Parçayı görme,

Sistemli analiz etme,

Disiplinli, objektif sınıflandırma,

Mantık yürütme, sıralamadır.

Problemleri parçalayarak çözer.

Mantıksaldır,

İşitsel, görsel yollarla öğrenir, duyguları kontrol eder, isimleri hatırlar, az (kontrollü) risk alır, sözlü talimatlara uyar, yapısaldır, yazmayı ve konuşmayı tercih eder, rasyoneldir, matematiksel biçimde düşünür, farklılıkları arar, devamlıdır, zihinsel ağırlıklıdır.

Sol beyin, egonun-benliğin koruyucu askeri gibidir. Dış etkilerle savaşmak onun işidir. Ünlü sanatçıların, ressamların, müzisyenlerin çoğunun dünyasal, parasal ve ilişkisel sorunları olduğunu ve maddi dünyada başarısız olduklarını biliriz. Bunun nedeni, onların çoğunlukla yaratım gücü taşıyan sağ beyinle yaşamaları ve sol beyin eylemlerini aksatmalarıdır. Parasızlık ve yalnızlık içinde olmaları, ölümlerinden çok sonra ünlü olmaları, anlaşılamamış olmaları, üstün yaratımlarını ortaya koymak için kendi varlıklarının korunması kaidelerine uymamalarının sonucudur. Elbette eşsiz eserler yaratmalarının da bedeli budur genellikle. Bir yazar ya da ressam tüm varlığıyla eseri için uğraşırken, hayattan kopabilir ve ödeme, fatura, uyku, yemek, ilişki kurmak, sosyallik gibi eylemleri önemsemeyebilir.

Yaratım ve sezgi sağ beyinden çıkıp, sol beyinle dışarıya fırlatılır. En iyi durugörücüler, her iki beyin lobunu da kontrollü ve sıralı olarak kullanabilme yeteneğine sahip olanlardır. Durugörü egzersizleri sırasında yapılması gereken şey, sol beyni bir süreliğine kontrol altında tutarak sağ beyin özellikleriyle bilgileri almak ve sonra yine sol beyin lobunu kullanılarak bunu aktarmaktır.

Durugörüleri almak için öncelikle sol beynin susmak için bir süreliğine ikna edilmesi gerekir. Çözümlemek yani decoderlemek için de tekrar sol beyin kullanım aşamasına geçilmelidir.



Durugörü çalışmaları sırasında bu yüzden sağ ve sol beyin arasında geçiş yapma egzersizleri çok önem taşır.

Bu geçişi kontrol etmeyi sağlayan önemli etkenlerden birisi de nefes teknikleri kullanmaktır. Nefes sırasında kullandığımız burun kanalları sağ-sol beyin geçişini sağlar. Sol burun kanalından nefes almak sağ lobu, sağ burun kanalından nefes almak sol lobu aktifleştirir. Ayrıca Diyafram nefesi de sağ beyinle daha fazla ilişkilidir. Yani karın bölgesi üzerindeki kontrol, özellikle nefes ya da düşünsel imgeleme çalışmaları sağ beyini aktive eder.

Nesrin Dabağlar Nefes Terapisti

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder