Gökten Gelen Işıktan, Yeryüzündeki ve Yeraltındaki Işıklara Selam Olsun..

5 Ocak 2015 Pazartesi

Alışkanlıkları Yeniden Programlamak






YENİ BİR ALIŞKANLIK ALANI OLUŞTURMAK

Alışkanlık alanınızı yeniden yapılandırmak için zihninizi kullanmaya dayanan aşağıdaki teknikler; niyet, odak­lanma, tekrar, imgelem ve isteklilik ile ilişkilidir.
Açık Bir Niyetle Başlamak. Kendiniz için hayırlı bir alış­kanlık alanı oluşturmak, doru ve iyi bir niyete sahip olmak­tan geçer. Zihin gücü bazı sağlık uzmanları tarafından aşırı abartılmakla birlikte, sağlık açısından genelde geleneksel tıp tarafından çok fazla önemsenmemiştir. Stresin sağlığa olan etkisi yeterince fazladır ama buna karşılık, meditasyon ve odaklanmış imgelem uygulamalarının sağlığa etkileri gide­rek artmaktadır. Bedenimiz isteklerimize, hislerimize ve dü­şüncelerimize tepki vererek zihnimizi önemsediğini gösterir. Ama zihnimiz bedenimizi önemsemiyorsa —irademiz, niye­timiz ve hareketlerimiz bedenimizin ihtiyaçlarıyla örtüşmü-yorsa— sağlık ve mutluluk açısmdan bunun bedelini öderiz.



Zihin Gücünüzü Kullanın. Sheldrake, morfik alanların sadece biyolojik karakteristiğimizi değil, zihinsel aktivitemizi, davranış biçimlerimizi ve sosyal organizasyonu da etkile­diğine inanır. Ama alışkanlık alanımız düşüncelerimizi şekillendiriyorsa, düşüncelerimiz de bu alışkanlık alanını şekillendirebilir ve bu, bizi harekete geçirecek sağlam bir dayanak noktası olabilir. Kendi kendine ipnoz, imgelem teknikleri ve odaklanmış niyet bu amaca doğru bizi yönlendiren güçlü zi­hinsel araçlardır. Devamlı gösterildiği gibi, zihin cansız obje­leri etkileyebilir ve bu yüzden, duanın, odaklanmış imgele­min ve kendi kendine telkinin de zihin ve beden üzerindeki etkisi kaçınılmazdır. Ben çalışmalarımda insanların alışkan­lık alanını değiştirmek için sözel ve zihinsel onaylamalar (telkinler) kullanırım.

Örnek olarak asansör fobisini ele alalım. Bu duygusal tepki, kişinin alışkanlık alanına kodlanmıştır. Ben bu kişiden, korktuğu şeyi hayal etmesini, asansörün için­de olduğunu imgelemesini isterim. Aynı zamanda, onun kaç­ma seçimini engelleyecek, bedeni rahatlatacak ve bu korkulu olaya karşı bu kadar hassaslaşmasmı azaltacak nörovasküler noktalarını tutarım. Ve bu işe yarar. Bu türden metotlar uy­gulandığında alışkanlık alanı değişir. İnanç, niyet ve telkin herhangi bir alışkanlığı değiştirebilir.

Tekrarlama. Tekrarlama organize edici alanın gücünü ar­tırır, imgelemimizde arzulanan alam sık sık yeniden yarata­rak, onun oluşmasına potansiyel olarak daha çok yol açmış oluruz. Aşırı yeme alışkanlığını değiştirmek isteyen bir kadın vardı ve kan şekerinin düştüğü kriz anlarında çırpınıyor, pa­nikliyordu. Paniğini yenmek için bildiği tek yol, tatlı yeme arzusuna boyun eğmekti. İmgeleminde, bedenini saran pa­nik duygusunu görebiliyor ama zihnine neden bir ev imgesi geldiğini anlayamıyordu. Daha soma, bu evin paniği sembo­lize ettiği netleşti. "Uç Küçük Domuz" hikayesinde, korku evlerinin bazısı taştan, bazısı kütükten ve büyük çoğunluğu da samandan yapılmıştı. Bu imgeyle çalışırken sonradan an­ladığı üzere, eften püften saman bir evde yaşadığını düşünü­yor ve panikleyip yeme arzusu baş gösterdiğinde üfleyip püfledikçe bu evin yıkılacağım sanıyordu. Bir daha böyle bir şeyi deneylediğinde, kendini daha zayıf, daha kontrollü ve daha güvende imgelemeyi öğrendi. Bu imgeyi zihninde sü­rekli tekrarlayarak yeni bir alışkanlık alam oluşturdu. Evinin taştan ya da odundan yapıldığını, daha sağlam olduğunu ha­yal etti. Arzunun, panik bir istek olmaktan çok gerçek bir ih­tiyaca karşı duyulan bir his olduğunu ve bedenine ihtiyaç duyduğu şeyi vermeyi öğrendi.



Kendi İmajınızı Oluşturmak. Alışkanlık alanınızı, odak­lanmış imgelemle etkileyebilirsiniz. Hiç kimse size imgeleminizdeki alışkanlık alanınızın neye benzediğim ve nasıl oldu­ğunu söyleyemez. Onu duyu kanallarıyla görebilir, hissedebi­lir, deneyleyebilir ve onu nasıl büdiğinizi bilmeden bilebilir­siniz. İlk başta kendinizi zihninizdeki boşlukta küçük detay­larla uğraşıyor gibi hissedebilirsiniz ama özellikle onlarla ça­lışmaya başladığınız zaman, bir eve, yüze, hayvana ya da bir duvara benzeyen daha karışık sembollerle karşılaşabilirsiniz. Çalışırken, alışkanlık alanınızı hissettiğiniz yol, sizin için doğru yoldur.

Bir Deney Yapın. İmgelem yaklaşımının birçok çeşidi vardır. Bazen buna istenilen yeni alanın çoktan oluştuğuna dair bir söz, bir onaylama eklemek çok faydalıdır. "Beni sa­kin ve huzurlu kılan enerji banyosu yapıyorum." Bu sözleri gayet içten, coşkulu bir şekilde söyleyin. Bazı insanlar eski alışkanlık alanlarını sembolize eden bir bilgisayar disketinin ya da CD'sinin yerine bir yenisini yerleştirdikleri zaman ga­yet hoş tepkiler veriyorlar. Bir başka tanıdığımın önerdiği, bilgisayarla ilgili diğer imgelem örneği, bilgisayarın sabit diskinden eski alışkanlık dosyanızı silip bunun yerine yeni bir dosya oluşturmaktır.

Değişmesini istediğiniz fiziksel, duygusal ya da davra­nışsal bir durum seçiniz. Bu değişimin çoktan gerçekleşmiş olduğunu canlılıkla hayal edin. Onu görün, hissedin, duyun, koklayın ve tadın. Kullanabileceğiniz bütün duyu kanalları­nı kullanın. Daha sonra derin bir şekilde nefes alın ve bu viz­yonla yaratılan enerji alanına kendinizi atın.

İmgelem teknikleri alışkanlık alanınızı değiştirmeye baş­lar. Bunlar sadece psikolojik değildir. Nöronlarınızı etkileye­rek beyninizdeki enerji örüntülerini değiştirir. Enerji sistemi­nize uygun olan fiziksel teknikler de çabalarınızı güçlendirir. Niyetinizin enerjisinin devinimini artırır. Bu egzersiz, beynin kendi kendine telkin ve ipnoza katılan kısımlarını et­kileyen merkez meridyenini izler, ve imgelediğiniz alanın daha köklü bir biçimde oluşmasmı sağlayacak olan enerjilere yer açar.


ALIŞKANLIK ALANINI YENİDEN PROGRAMLAMAK

Alışkanlık alanlarımızı yeniden programlama ihtiyacı hiç bu kadar acil olmamıştı. Bugünün dünyasında artık an­ne babalarımız gibi düşünerek, onlarm inandığına inanarak ya da onların davrandığı gibi davranarak varolamayız. On yıl önceki davranış modellerini de artık uygulayamayız.

Birçok insan ne tür değişiklikler istediğini bilir ama onla­rı yapamaz. Eski ahşkanlıklara yapışmaktan ziyade; zayıf bir bedene, sağlıklı bir ilişkiye ve mesleki bir başarıya sahip ol­mak için çok gayret göstermeliyiz. "Niyetiniz yeterince güç­lü olduğu takdirde, başarırsınız" ya da "Enerji dikkatin odaklandığı yere gider" gibi popüler deyişler cesaretinizi kı­rar ve kendinizden kuşkulanmanıza yol açar. Ama bunun tam tersi de doğrudur: "Dikkat, enerjinin aktığı yere gider," Zihninizi değiştirmek için, enerjinizi değiştirmelisiniz. Her zaman acınızı dindiremezsiniz. Her zaman ilham alamazsı­nız. Ama enerjilerinizi mutluluğunuzu destekleyecek, acınızı azaltacak ve esininizi artıracak biçimde yapılandırabilirsiniz.

Aşağıdaki teknikler bu soruna hitap eder. Alışkanlık alanını yeniden programlamak için üç yaklaşım vardır:
(1) alışkanlık alanmızdaki travmatik kalıntıyı temizlemek,
(2) bu alana yeni pozitif duygular ek­mek ve
(3) alışkanlık alanının bu yeni fizyolojik ve psikolojik örüntüyü kucaklamasını sağlamak.



1. Tramvatik Kalıntıyı Temizlemek.

Travma sırasında harekete geçirdiğiniz savunma tepkileri, tıpkı arazi mayınla­rının savaştan sonra etkisiz hale getirilmesi gibi, alışanlık ala­nınızın yeniden inşası sırasında temizlenmek zorundadır. Alışkanlık alanında gördüğüm en büyük engel, eski travma­lara dayanır. Bu travma ya da travmalar fiziksel veya duygu­sal olabilir. Hepimiz bazı yaralar almışızdır, ve genelde üçlü ısıtıcı ve iç salgı bezleri, kendimizi korumamız için alışkanlık alanının modası geçmiş savunma stratejilerine kilitlenme eğilimi gösterirler. Bu durum bizi kısıtlamaya devam eder ve belki de bu yolla ilk travmamızın izlerinden sıyrılma yolunu da bulmuşuzdur. Kendi kendine konuşma, temel davranış modelimizi değiştirmek için yeterli değildir ama birçok tek­nik, iç salgı bezlerinin ve üçlü ısıtıcının enerjilerini alışkanlık alanının yeniden programlanmasına açmak için harekete ge­çirilebilir.

Eski bir travmanın sizi kösteklediğinin farkmda olmaya­bilir ya da şu an bununla uğraşmanın zamanı değil diye dü­şünebilirsiniz ama zamanı geldiğinde aşağıdaki tekniklerden faydalanabilirsiniz.

a) Travmatik bir anıyı etkisiz hale getirmek için nöro-vasküler noktaları tutmak. Stres tepkilerini yeniden prog­ramlamak için nörovasküler noktalarla çalışmayı Bölüm 3'te ve bunun türevleriyle çalışmayı Bölüm 4, 7, ve 9'da zaten öğ­renmiştik. Aşağıdaki açıklama bu yaklaşımı özetlemektedir. Bu, alışkanlık alanımızdaki kötü işlev gören tepkileri değiş­tirmeye yarayan, bildiğim en güçlü ve en önemli teknikler­dendir. Net bir şekilde düşünebilmek, kan önbeyninizi terk edip savaşmak ya da kaçmak için kol ve bacaklarınıza yönel­diğinde, olanak dışı kalır. Ama stresli problemlerle uğraştığı­nızda, her seferinde kanın beyninizi terk etmesini önleyebilirseniz beyninize yeni bir strateji öğretmiş olursunuz ve enerji alanınız değişmeye başlar. Bedeniniz, savaş ya da kaç tepkisi vermeden artan strese dayanabilmeyi öğrendikçe, ge­nel sağlık seviyeniz de yükselecektir.

Arkadaşlarımdan biri şimdiye dek tanıdığım bütün insanlarınkinden çok daha kötü bir çocukluk dönemi geçirmiş­ti ve ailesine karşı inanılmaz öfke duyuyordu. Bu kötü anıla­rın etkisinden kurtulabilmek için her akşam banyo yaparken nörovasküler noktalarını tutacaktı. Bunu her akşam yaptı ve bu yöntem pekâlâ işe yaradı. İçindeki acı azalıyor gibi görü­nüyordu. Ve en sonunda enerjilerinin, ailesine yönelik nefret dolu sövgülere cezbolmadığını gördü. Geçmişe odaklanmak-tansa, içinde bulunduğu ana yoğunlaşıp yaşayabiliyordu.

Üzerinizde duygusal bir hakimiyet kuran ve size acı çek­tiren bir anınızı seçin. En az üç dakika nörovasküler noktala­rınızı tutun. Bunun aynı zamanda, kendinizi sıkıntılı hissetti­ğinizde kullanabileceğiniz güçlü bir teknik olduğunu unut­mayın. Bu noktaları tutmak için aşağıda sunulan yollardan birini seçebilirsiniz. Bu üçü de bir hayli etkilidir ve denedik­çe herhangi birinin bir diğerinden daha çok işe yaradığını gö­rebilirsiniz (süre, en az 3 dk):

• Her iki elinizin parmaklarını alnınızın üzerine yerleş­tirin ve derinizi gerin. Parmaklarınızı alnınızdaki nörovaskü-ler noktaların üzerine koyun ve dinlenin.

• Aynı noktaları, bu kez ellerinizi yer değiştirerek tutun ve derinizi gerin. Ellerinizi çapraz yapmanız enerjilerinizin bedeninizin bir yanından diğerine geçmesini sağlar. Elleriniz bu şekildeyken derin nefes alın ve rahatlayın. Ya da,

• Bir elinizi alnınıza, diğerini başınızın arkasına koyun. Ellerinizin iki farklı kutbu temsil etmesi beyninizin ön ve ar­ka kısımlarında enerjetik bir bağlantı yaratır, enerjiyi hipota-lamusa getirir ve böbrek meridyeni korku noktalarını boşal­tır.

Bu alıştırmaları yapmak için bir arkadaşmızdan yardım alabilir ve böylece bu deneyimi rahat bir şeküde yaşayabilir­siniz. Bu noktaları tutarken, zihninizdeki sinema ekranında bu filmi yeniden oynatm ya da bunu bir hikaye biçimde ken­dinize anlatın. Hikayeyi değiştirmeye kalkmayın ya da onun hakkında pozitif olmaya çalışmayın. Bu durumun içine gö­mülün. Sonunda kan beyninize geri dönecek; savaş ya da kaç tepkisi gevşeyecek ve bu hikayenin duygusal izi kaybolacak­tır. Bu teknik yalnızca, bu acı durumu hafızdan yok etmekle kalmayacak, bunun alışkanlık alanmızdaki hissini, savunucu tepkisinin gücünü de kıracaktır.

Bir dahaki sefere, bu sahne hakkında düşündüğünüzde etkisinin azalmış olduğunu fark edeceksiniz. Bedeniniz buna geçmişteki gibi tepki vermeyecektir. Eğer hafıza, travmatik bir tepki ya da negatif bir kalıntı oluşturmaya devam ederse, bu alıştırmaları tekrarlayın. Bunları uygulayarak, hafızanız­da rahatsızlık verici anılardan kurtulup yerine yeni şeyler in­şa edecek bir alan yaratacaksınız.

b) Göz Örüntüsünü Gevşetmek (süre, yaklaşık 2 dk): Kötü bir anıyı düşünürken, bir elinizin ilk dört parmağını burnunuza yaklaşık on iki santimlik bir mesafede tutup yan­lamasına 8 çizin. Parmaklarınızı yapabildiğiniz kadar yukarı ve enlemesine hareket ettirin. Bu şekli başınız dik bir şekilde takip edin. Parmaklarınızı gözlerinizle, yukarıdan sağa, aşa­ğıya ve sonra sola ve tekrar yukarıya doğru takip edin (Figür 47). Zihninizi kötü bir anının üzerinde odaklamaya devam edin.

Gözünüz belirli bir yönde sabitleştiğinde sıkıntınız daha çok artıyorsa, yine aynı yönde parmaklarınıza bakın ve diğer elinizle, bu kötü anıyı düşünürken, ön nörovasküler noktala­rınızı tutun. Gözün pozisyonu, nörovasküler tekniğin etkisi­ni artırır. Travmatik anıları serbest bırakmak için başvurulan göz uyuşturma yöntemleri gittikçe popüler ve sofistike olma­ya doğru gitmektedir. Bu tekniğin değişik çeşitleri binle1"" yıl önce değişik kültürlerde türemiştir.

Enerji testiyle bu prosedürün karışımı oldukça etkili bir sonuç verir. Partneriniz bir eliyle 8 çizerken, siz de zihniniz­de kötü bir anıyı canlandırmaya devam edin ve 8 şeklini göz­lerinizle takip edin. Test eden kişi her birkaç santimde bir du­rur ve genel gösterge testi yapar. Kendinizi zayıf hissettiğiniz her göz pozisyonunda, test eden kişinin parmaklarına bak­maya devam ederek nörovasküler noktalarınızı en az yirmi saniye tutun. Sonunda hafıza duygusal yükünü gevşetecek ve siz de testinizde güçlü çıkacaksınız.


2. Pozitif Programlama (süre, en fazla 1 dk). Bir sonaki sefer harika bir hafızaya ya da güzel anılara sahip olduğunu­zu hissederseniz, bunları enerji alanınıza yerleştirebilirsiniz. Eğer kendinizi harika bir hafızaya sahip hissetmezseniz, zi­hinsel olarak birine ya da bir şeye teşekkür etmenin bir yolu­nu bulun. İçinizde minnettarlık hissi büyümeye başladıkça, bu hisse odaklanın. Orta parmağınızla, kaşlarınızın ortasın­daki noktada —üçüncü gözde— olan bu hisse vurun. Sürek­li ve ritmik bir şeküde vurun. Üçüncü göz, mesane meridye­ninin başında yer alır. Omurganıza gelen bütün sinirler bu meridyenin üzerinde bulunur. Bu noktaya vurmak; sinir sis­teminize ve alışkanlık alanınıza, bir nabız atışı gibi, düzenli bir mesaj gönderir. O efsanevi işkence, yani tutuklunun alnı­na ritmik olarak pıt pıt su damlatmak, onun kaçınılmaz olan korkularının sinir sisteminde yankılanmasına, deliliğe doğru gitmesine neden olmaktadır. Ama bu noktalara vurmak, sinir sisteminizde terör yarattığı kadar mutluluk da yaratabilir. Bu noktalara pozitif bir hissiyat içinde vurmak, alışkanlık alanı­nıza daha fazla esenlik getirmenin basit, doğal ve güzel bir yoludur.

3. Fizyolojik ya da Psikolojik Bir Alışkanlığı Değiştir­mek. 
Bu "temporal vuruş" tekniği yakın zaman içinde keşfe­dilen kadim bir tekniktir. Binlerce yıl önce ağrının kontrolü için Doğuda kullamlmıştır ve eski alışkanlıkları kırıp yerine yenisini koymada çok da etkili bir tekniktir. Şakaklarda baş­layıp kulağın arka tarafına dolanan temporal kemiğe vur­mak, diğer duyu girişlerini geçici olarak askıya alırken, bey­ni öğrenmeye daha açık bir hale getirir. Aynı zamanda, üçlü ısıtıcıyı sakinleştirir çünkü doğal akışa ters yönde vurmakta-smızdır, ve bedenin alışkanlıklarını en güçlü biçimde yöne­ten üçlü ısıtıcıdır. Alışkanlıklarınızı devam ettirmek için sa­vaşan sinir sisteminizi sakinleştirerek, yeni bir alışkanlık ala­nına daha rahatça kayabilirsiniz.

1970'lerde, uygulamalı kinezyolojinin kurucusu olan Ge-orge Goodheart, temporal ve spenoidal kemiklerin ortasın­dan başlayan kafatası kemik çizgisine vurarak, duyu girişini süzen mekanizmaları zamanla değiştireceğini keşfetmiştir. Buraya vururken, kendi kendine telkin ya da sözel onayla­malar kullanıldığında, zihniniz buna özellikle alıcı olacaktır. Bu vuruşlar, aynı zamanda beynin sağ ve sol iki yarımküre­sindeki farklılıkları da etkiler. Birçok insanda beynin sol ya­rımküresi daha eleştirel ve şüphecidir ve olumsuz tümceler­le bildirilen ifadeler onun işleviyle daha uyumludur, ve özümsenmeleri daha olasıdır. Bu türden ifadeler kafanın sol kısmına vurulur. Pozitif ifadeler, sağ yarımküre bu olumlu girdilere bir hayli alıcı olduğu için, kafanm sağ kesimine vu­rulur. Ama bu örüntü solak insanlarda tam tersidir. Bu yüz­den, emin olmak için enerji testi yapın. Sol kısma negatif ifa­delerle vurunca güçlü kalıyorsanız bu tamamdır, ama zayıf kalıyorsanız, talimattaki gibi sağ ve solun yerini değiştirin.

İşe, değiştirmek istediğiniz bir alışkanlığı, bir davranışı, bir kendiliğinden duygusal tepkiyi ya da bir sağlık durumu­nu tespit etmekle başlayın. İstediğiniz değişikliği tek bir cümlede ifade edin ve onu sözel bir onaylama olarak, olma­sını istediğiniz şeyin zaten olmuş olduğunu belirten şimdiki zamanı kullanın. Bu henüz gerçekleşmemiş ama gelecekte gerçekleşecek bir durum olabilir. Örneğin, şöyle diyebilirsi­niz: "Baskı altındayken sakin ve soğukkanlıyım." İfadelerini­zi yazmak da yardımcı olabilir.

Bu ifadeyi daha sonra olumsuz hale dönüştürün. "Baskı altındayken sakin ve soğukkanlıyım," ifadesinin olumsuz hali şudur: "Artık baskı altındayken stres olmayacağım." Sözcükler olumsuz olsa da, anlamın hâlâ olumlu olduğuna dikkatinizi çekmek isterim. Diğer bir örnek: "Sağlığımı ve formumu korumak için yemek yiyorum ve bu şeküde beslen­mekten hoşlanıyorum," cümlesinin olumsuz hali, "Endişe ya da baskıdan dolayı yemiyorum," şeklinde ifade edüebilir. "Tırnaklarım sağlıklı ve uzuyor," cümlesinin olumsuz hali ise, "Tırnaklarımı artık yemiyorum," şeklinde ifade edilebilir (süre, yaklaşık 1 dk):

1. Şakalarınızdan başlayarak, başınızın sol tarafına ön­den arkaya doğru sol elinizin üç orta parmağıyla vurun (Fi­gür 48). Vururken, ifadenizin negatif versiyonunu ritmik ola­rak belirtin. Sıkı bir temas hissetmek için biraz sert vurun. Önden arkaya doğru yaklaşık beş dakika vurun. Her vuruş­ta ifadenizi tekrarlayın.

2. Aynı tekniği sağ taraf için, ifadenizin pozitif haliyle uy­gulayın.

3. Bunu her gün birkaç kez uygulayın. Onaylamayla be­raber vurdukça, sinir sisteminiz ve alışkanlık alanınız üzerin­deki etkisi de daha çabuk ve daha güçlü olacaktır

Bu temporal vuruş tekniği, çeşitli etkili öğeleri barındırır: tekrarlama, kendi kendine telkin ve nörolojik yeniden prog­ramlama. Bu yalnız beyni değil her meridyeni de etkiler. Bundan dolayı, niyetinizin mesajı bedeninizin her sistemine taşınır. Bu, irade gücünün kendi başına üstesinden gelemeye­ceği birçok değişikliği meydana getirmek için başvurulabile­cek etkili ve basit bir yoldur.


Temporal Vuruş
Fiziksel ve duygusal zorluklarımız arasındaki benzerlik­ler genelde şaşırtıcıdır. Bazen bir organın davranış tarzı bi­zim davranış tarzımızı yansıtır. Kendimle ilgili bir örnek ve­receğim. Bazen insanlarla aramda net sınırlar oluşturmakta zorluk çekiyorum. Ama benimki gibi bir işle uğraşıyorsanız, bu gayet büyük bir problem olabilir. Birkaç yıl önce, enfeksi­yonlara karşı zayıf bir hale düşmüştüm. Bedenimi enfeksi­yondan korumaktan sorumlu olan timus bezi benim davra­nışlarımı taklit ediyordu. Bunun üzerine, "Timus bezim siste­mime yabancı bir işgalcinin girmesine artık izin vermiyor," ifadesini kullanarak sol şakağıma ve, "Timüs bezim yabancı işgalcileri dışarıda tutmak için güçlü sınırlar örüyor," diyerek sağ şakağıma vurmaya başladım. Enfeksiyon hassasiyetim geçmekle kalmayıp, net sınırlar çizme yeteneğim de gelişti. Temporal vuruşun güzel yanlarından biri de, niyetinizi iki kı­sa cümleye sığdırmanızdır, böylelikle beden, ruh ve zihin arasındaki karmaşık yumağı çözmüş olursunuz.

Temporal vuruş tekniğinin bir başka kullanım şekli de, ilgili noktalara vurmaktan çok onları onaylama ifadeleri ol­maksızın kaydırmaktır. Bu, hem sakinleştirici hem de besleyi­ci olabilir. Parmaklarınızı şakaklarınızın her iki yanma koyun ve derin nefes alarak, parmaklarınızı bu temporal noktalar üzerinde kaydırın. Kendinizi beslemek istediğinizde, derin nefes alıp, başınızın her iki yanındaki temporal noktalara kaydırma masajı yapın. Örneğin, yemek yemek için şiddetli bir arzu hissediyorsanız ya da başka bağımlılıklarınız dep-reştiyse, temporal noktalarınıza kaydırma masajı yapın. Bir­çok insan bu basit prosedürü uygulayarak panik hissinden kurtulmuştur.

Temporal vuruşun hayatınızı kontrol altına almaya en uygun araçlardan biri olduğuna o kadar eminim ki size bu­nun işe yaramadığı noktaları da anlatan birkaç hikayeyle ko­nuyu pekiştirmek isterim. Bu temporal vuruşların başarısız­lığa uğraması genelde, ifadelerin seçilişiyle ilgilidir. Sizin için uygun olan, kendinizi rahatça ifade edebileceğiniz kelimeler seçmelisiniz. Cümleleri size az ya da çok yabancı gelen ifade­lerle doldurmaktansa, isteğinizi en basit, en sade biçimde di­le getirin. Kelimelerin sizin gerçek içsel ihtiyacmıza uygun bir biçimde düzenlenmiş olması, düşündüğünüzle dediğini­zin aynı olması da önemli bir noktadır.

Bu yöntemle 20 kilo vermek isteyen bir bayan, 18 kilo al­mıştır. Başının sol tarafına şu sözleri vurmuştur: "Artık fazla kilolarımı tutmayacağım." Sağ tarafma ise, "Kilom 134'e dü­şüyor," demiştir. Bu sözler makul görünebilir ama bu sözleri vurmak, ters bir etki yaratmıştır. Bu bayana, bu sözleri kulla­nırken duygularmm da bunlar üzerinde yoğunlaşıp yoğun-laşmadığmı, zihninin nereye odaklandığını ve bu esnada hiç­bir imaj alıp almadığını sordum. Vuruş yaparken aklından şu düşünce geçiyordu: "Kahretsin, dev gibi bir cüssem var, her zaman böyle kalıp şişman halam Sophie'ye benzeyeceğim." Bu vuruşu her gün beş kez yapıyordu. Sadece kelimeleri dik­katlice seçip sol tarafa, "Halam Sophie'ninkine benzeyen bir bedenim olmayacak," ve sağ tarafa da, "Zayıf ve esnek bir bedene sahip olabilirim," diyerek fazla kilolarını vermeyi ba­şardı.

Yirmi dört yıl aynı şirkette çalıştıktan sonra, şirket tara­fından yeteneklerini geliştirmesi için bir yıllık bir üniversite programına gönderilen bir adam, birkaç sınavında kariyerini tehlikeye sokacak kadar düşük notlar aldı. Derslerine çok sı­kı çalıyor ama çok zor konsantre oluyordu. Benim öğrenme bozuklukları olan kişilere yardım ettiğimi duymuş ve ben­den bir randevu almıştı. Onda öğrenmeyle ilgili hiçbir prob­lem bulamamıştım ama çeyrek yüzyıl boyunca insanlarla uğ­raşarak edindiği iş deneyimi sonucu oluşan alışkanlık alanı içe dönük yoğun çalışmalara girmesini engelliyordu. Ona ça­lışma yeteneğini etkileyecek alışkanlık alamnı değiştirmek için temporal vuruş tekniğini anlattıktan soma bunu uygula­mak için çok heveslenmişti. Ama bir hafta soma çok hayal kı­rıklığına uğramış bir vaziyette geri geldi. Dediklerimi harfi harfine uygulamış ve bütün vaktini buna ayırmıştı ama çalış­ma alışkanlığında hiçbir değişiklik olmamıştı.

Vuruş yaparken kullandığı cümleyi ve vuruşu izledim. Kelimelerin seçüişi iyiydi ama enerjüeri bunu iyi bir şeküde içine almıyordu. Ona kelimelerin kendisi için doğru ve ger­çekçi olmasının ne kadar önemli olduğunu söyledim. Bana altı yaşındayken Amerika'ya geldiğini ve İngilizce'yi ikinci dü olarak öğrendiğini anlattı. Bir sonraki hafta, temporal vu­ruşu yaptığında cümleleri ifade ederken onun kendi ana di­lini kullandık ve bana daha soma, bunun işe yaradığım ve okuma ve konsantre olma yeteneklerinde bir hayli gelişme olduğunu belirtti.

Bir arkadaşım bir yıldan uzun süre kronik öksürükle sa­vaştıktan sonra sigarayı bırakmaya karar verdi. Ona tempo­ral vuruş tekniğini öğrettim. Bu vuruşu yaparken sol tarafa, "Artık sigara içmiyorum," ve sağ tarafa, "Sigaradan bağım­sız olmayı seviyorum," diyerek vuruş yaptı ve deli gibi siga­ra içmeye başladı ve sonunda kendini çok kötü hissetti. Bu vuruşta içme alışkanlığım daha güçlü hale getiren bir şey vardı ve bu onu çok endişelendiriyordu. Ama bu vuruş tek­niğinin, zaman zaman arzu edilenin tersini yaratsa da, inkar edilemez bir etkisi vardır ve arkadaşım da bundan yaralan­mak için problemin altında yatan nedenleri araştırmaya baş­ladı ve endişesinin problemin temelini oluşturduğunun far­kına vardı. "Artık sigara içmiyorum" cümlesi endişesini te-tikliyordu çünkü sigara içmek onu rahatlatan en büyük şey­di. Sezgisini kullanarak yeni kelimeler buldu. Sol tarafa, "En­dişelenmek artık beni sigara içmeye itmiyor" ve sağ tarafa, "Sadece zevkim için sigara içerim," diyerek vuruş yaptı. En­dişe büyük oranda azalmış ve her gün bir paket sigara içer­ken bu haftada üç sigaraya kadar düşmüştü. Bu uygulamayı birkaç hafta sürdürdü. Öksürüğü giderek geçti. Ve sonunda sigarayı tamamen bıraktı.

Bu prosedürler, enerji testiyle birlikte bu formülü basit bir şekilde uygulamaktan daha büyük bir incelik gerektirir. Temporal vuruşları aşağıda özet olarak belirtilen konuları aklınızda tutarak yaparsanız, bu teknik daha etkili olacaktır: (1) Başınızın sol tarafına vurulan ifadeler negafcr, sağ tarafına vurulan ifadeler pozitif kelimeler içermelidir. (2) Bu ifadeler, konuşma ve düşünüş tarzınızla uyumlu olmalıdır. (3) Bunla­rı uygularken dikkatinizi bu kelimeler ve anlamları üzerine toplamalısınız. (4) İfadeler, sizin temel ihtiyacınızla çatışan bir şeyi yapmanızı sağlamazlar.

Bu vuruş tekniğinin birçok problemi çözmede etkili ol­duğunu gördüm. İnsanlara aşırı sigara içme, yeme, içme ve kaşınma problemlerini yenmede yardım etmiştir. Özgüven­lerini ve iyimser bakış açılarını geri kazanmalarında da etki­li olmuştur. Bağışıklık sistemlerini ciddi hastalıklarla savaşır­ken uyarmaya, kilo vermeye çalışırken metabolizmalarmı hızlandırmaya ve yeni bir beceri kazanmaya çalışırken koor­dinasyonlarını geliştirmeye yardımcı olmuştur. Tümörü kü­çültmede, egzamayı ortadan kaldırmada ve tansiyonu dü­şürmede önemli bir faktördür.

Değiştirmek istediğiniz bir davranış, bir duygu ya da fiz­yolojik bir durum seçin. Negatif biçimde yapılanmış cümle­nizi sol kulağınızın etrafına, pozitif biçimde yapılanmış cüm­lenizi sağ kulağınızın çevresine vurun. İfadenizin enerjileri­nizle uyum içinde olup olmadığını anlamak için arkadaşınız­dan size enerji testi yapmasını isteyebilirsiniz. Bunu, en az bir hafta boyunca günde dört ya da beş kez uygulayın. Yerle­şik alışkanlıklarınızdan kurtulmak için bu uygulamayı daha uzun süre yapmanız gerekir. Eğer şüpheciyseniz, elde ettiği­niz sonuçlara göre kendinizi yargılayın.


Bu bölümü noktalarken sağlık, neşe ve mutluluk hakkın­da üç fikir öne sürmek istiyorum:

• Meşgul dünyanızdan çıkın ve dikkatinizi düzenli ola­rak bedeninize odaklayın. Ona, sürekli bir şeylerle mücadele ettiği için mesafeli durmaym, onu şefkatle kucaklayın. Bede­nimiz her gün birçok alanda savaşır. Aşırı yorulduğunda ya da hasta olduğunda, ona düşmanca davranmayın.

• Kendinizi bedeninizin kendi sağlığı ve ihtiyaçları için temin ettiği süptil enerjilere uyumlandırın. Bunun için, merak ve ilgi, sezgileriniz, enerji testi, ve bedeninizin enerjilerini okumak temel anahtarlardır.

• Etkileşim ve iletişim kurmak, ve hastalık ve sağlıkla ilgili gizemleri açığa çıkarmak için; meridyenleri izleyerek, şakraları temizleyerek ve belirli noktaları tutarak, bedenini­zin enerjilerini açın ve besleyin.

 Nöro-vasküller noktaları
Donna Eden




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder