Kozmik Enerji Şifa Öğretisi Türkiye Şehnaz Demir

Gökten Gelen Işıktan, Yeryüzündeki ve Yeraltındaki Işıklara Selam Olsun..

8 Mart 2017 Çarşamba

Renkler ve Özellikleri



RENKLER

Tarihçesi çok eskilere dayanır. Eski mısır’da, Çin’de ve Hindistan’da eski çağlarda yoğun biçimde kullanılmaktaydı. Son yıllarda ise pek çok uygar ülkede renk tedavisi yöntemleri gelişti. Renk tedavisi tekniklerinin esası insanda enerji merkezleri olduğu varsayılan çakralara bağlanır (Chakralar) Hintliler bu merkezlere Chakralar adını vermişlerdir. Bu merkezlerin her biri bir renkle uyum hayli içindedir. Organik veya psikolojik olarak bu merkezler görevlerini bazen yapamazlar. Dolayısıyla her bir merkezin içerdiği alanlarda ortaya bazı sağlık sorunları çıkar. İşte bu durumlarda her merkezin uyumunda bulunan renk titreşimleri azalır. Renk tedavisinin temeli ise azalan bu renklerin titreşimlerini artırıp eski normal durumuna getirerek şifa sağlamaktır. Hastanın gereksinim duyduğu renk titreşimlerinin yanı sıra gerekli olan renklerle ilgili besinler de tavsiye edilir. Renk titreşimlerinin azalması halinde, gerekli merkeze yapılan renk tedavisi gerektiren hastalık belirtileri, verilmesi gereken renk titreşimleri ve gıda maddeleri şunlardır.

Beyaz: Beyaz renk süper bir renktir. Bu renkle uyum halinde olan Chakra Hintçe’de Udana Chakra adıyla bilinir. Beyaz safiyeti sembolize eden bir renktir. Bu renk merkezi düzenli çalışan kişiler son derece adil, iyiliksever ve toleranslı kişilerdir. Beyaz renk merkezi düzenli çalışmayan insanlarda merhametsizlik, kendine acıma, inzivaya çekilme, insanlardan kaçma gibi belirtiler ortaya çıkar. Bu renk merkezi ile ilgili tedavilerde uzmanlar hastalarının üzerinde altın, inci ve elmas gibi kıymetli taşları bulundururlar. Barsak, akciğer hastalıkları ve şeker tedavisi beyaz renkle yapılır.

Sarı: Vücuttaki sarı renkle uyum hali içinde bulunan merkezi düzenli çalışan kimseler aklı başında, mantık sahibi ve ince kişiler olurlar. Eğer bu renkle uyum halinde olan merkez düzgün çalışmıyorsa kişilerde bencillik artar. Sahtekarca davranışlar belirir. Bu renkle ilgili tedavi uygulamalarında Çinli uzmanlar hastalarının üstlerinde altın, krom, nikel, bakır ve çinko gibi metaller bulundururlar.Tedavi devam ettiği sürece hastalara kavun, mısır, muz ,limon, kabak ve sarı renkli sebzelerle tohumlar yenmesi tavsiye edilir. Sarı renk merkeziyle ilgili olan hastalıkların başında barsak ve mide hastalıkları, şeker, akciğer ve karaciğer rahatsızlıkları gelir. Zihinsel yorgunluk ve kabızlık da bu rengin tedavi ettiği alanlardır.

Mavi: Mavi renkle uyum hali içinde olan kimseler sezgileri güçlü, yenilikler yaratabilen ve politik yönleri güçlü kişilerdir. Gerekli merkezin çalışmaması halinde kişilerde kararsızlık, kırıcılık, çarpıntılar, devamlı ses kısıklığı, baş ağrıları, guatr ve göz hastalıkları görülür. Bu kişiler ayrıca çelişkilerle dolu bir kişiliğe bürünürler. Bu tedavi sırasında uzmanlar hastalarının üstlerinde bakır, kurşun, nikel, kalay ve alüminyum gibi metaller bulundururlar. Yine mavi renk merkezi çalışmayan hastalara mavi renk içeren erik, vişne, kara dut, mavi lahana, patlıcan ve kara üzüm yemeleri tavsiye edilir.

Siyah: Siyah renkle uyum içindeki merkezi düzenli çalışan kimseler hareketli ve çok canlı tiplerdir. Merkez düzenli çalışmadığı taktirde başka kişiler tarafından kolayca etkilenir veya onlara kötü biçimde etkilerler. Bu renkle ilgili tedavilerde uzmanlar hastalarının üstlerinde gümüş ve platin gibi çok değerli madenler bulundururlar. Gıda maddelerinden ise siyah zeytin, siyah erik, kara lahana gibi besinler tavsiye edilir. Eğer dolunaydan gereğinden fazla etkileniyorsanız siyah renkle ilgili merkeziniz iyi çalışmıyor demektir. Bu tür kişilerde akıl hastalıkları ve psikosomatik hastalıklar oluşur.

Lacivert: Bu renge indigo mavisi de denir. Gökyüzünün açık olduğu gecelerdeki renktir. Lacivert renkle ilgili merkezleri düzenli çalışan kimseler ruhsal bakımdan gelişmiş, güçlü bir belleğe sahip kişilerdir. Zekidirler. Olayları bir bütün olarak kavrayabilme yetileri vardır. İyimser kişilikleri onlara tolerans da vermiştir. Bu renkle ilgili merkez düzensiz çalışıyorsa bu kişiler çok unutkan olurlar. Çabuk kızan,anlayışsız ve kötümser kişiler haline gelirler. Bu tedaviler sırasında uzmanlar hastalarının üstlerinde krom, demir, bakır ve brom gibi madenleri bulundururlar. Yine bu tedavi sırasında hastalara mavi ve mor renkli gıda maddeleri yemeleri tavsiye edilir. Akciğer, göz, kulak-burun-boğaz hastalıkları, yüz felci, bazı sinir bozuklukları ve ruhsal rahatsızlıklar bu rengi içeren niteliklerle tedavi edilirler.

Turuncu: Turuncu renk merkezi düzenli çalışan kimseler sağduyu sahibi kişilerdir. İyi insanlar olurlar. Turuncu renkle ilgili ışın tedavisi yapılırken uzmanlar hastalarının üstünde demir, kalsiyum, karbon ve alkalilerin çoğu gibi elementlerin bulundurulmasına dikkat ederler. Tedavi sırasında havuç, zerdali, şeftali, portakal, mandalina ve diğer turuncu renkli meyve ve sebzelerin yenilmesi tavsiye edilir. Bu renkle ilgili merkezleri iyi çalışmıyorsa şahıslarda astım, bronşit, romatizma, gut hastalığı gibi rahatsızlıklar ortaya çıkar. https://kozmikterapi.blogspot.com.tr/p/renklerin-dili.html

3 Ocak 2017 Salı

Enerji Kanalları Nadi ' ler



Enerji Kanalları "Nadi"





Bizim vücudumuz evrenin bir minyatür kopyasıdır. İnsan bedeninde 72.000 enerji kanalları var. Nadi hayat enerjisi Prana’nın aktığı kanal sistemidir, Sanskrit dilinde ‘kanal’, ‘tüp’ anlamına gelir. Nadi kelimesi ‘Nad’ kökünden geliyor, anlamı ‘içi boş tüp’, ‘ses’, ‘titreşim’, ‘rezonans’. Ayrıca, ‘hareket’ olarak da tercüme edilir.

Üç ana enerji kanalı vardır: Sol kanalı İDA, sağ kanalı PİNGALA ve merkez kanalı SUSHUMNA. Sushumna kanalının içinde daha da ince binde bir saç kalınlığında ‘Chitrini’ kanalı var. Bu Chitrini kanalında çakralar bulunur ve onun üzerinden uyanmış Kundalini enerjisi hareket eder. İda kanalı Sushumna’nın solundadır, Pingala kanalı ise Sushumna’nın sağ tarafındadır. Mitolojide bu üç ana Nadi, Hindistan’ın üç kutsal nehirlerine tekabül ederler: Ganj (İDA), Yamuna (PİNGALA), Saraswati (SUSHUMNA).

Sıradan insanlarda Nadi’ler tıkanmıştır. Bir Yogi’nin ise Nadi’lerinin temiz olması önemlidir, çünkü enerjinin engelsiz akmasına ve sonuçta kurtuluşa (Moksha) ulaşmasına yardımcı olur.



SOL KANAL ‘İDA NADİ





Sol kanal Sanskrit dilinde ‘İDA NADİ’ Ay kanalı denilir. O Muladhara çakradan başlayıp insan bedeninin sol tarafından geçer. Agni çakradan, sağ tarafa geçerek süper egoyu oluşturur.

Bu kanal bizim arzu enerjimizi taşır. Arzulardan duygularımız oluşur duygular henüz gerçekleşmeyen arzulardır, bu kanalda geçmişin saklandığını söyleyebiliriz.



Sol Kanalın Kalitesi

Bizim arzularımız eylemin temelidir. Onların hareket güçleri olmadan biz bir şey yapamazdık. Bu kanal sağ sempatik sinir sistemini besler. Sağ tarafta geleceğimizi oluşturan bilinçli zihin var. Gelecekle ilgili düşünülen ne olursa olsun sağ taraf üzerinde kaydedilir.

Sol kanalın en önemli kalitesi ruhun ön koşulundan biri, sevinç getirmesidir. Çocuğun yaşadığı sevinci hatırlıyorsunuzdur veya iki üç yaşlarındaki çocuğu izlemişsinizdir. Gün boyunca fiziksel veya duygusal acılarla karşılaştığı halde, onları hızla unutur. Ayrıca, ağlarlar sonra sakinleşip, tekrar hızlı şekilde sevinçli hale dönebilirler.

Aslında bu sevinç duygusu hala şimdi de bizim içimizdedir. Ancak bu sevinç hayatta yaşanan duygusal ve fiziksel acılardan dolayı bloke edilmiş olabilir.

Sol Kanalın Sorunları

Sol kanalın sorunları genellikle pasiflik veya duygusal aşırılık olarak ifade edilir, aynı zamanda öforiden depresyona kadar götürebilir. Bu dengesizlik ile kendini kontrol etmek kolay değildir ve kötü alışkanlıklardan kurtulmak zordur, en kötü durumda insan takıntılı ve apatik hale gelebilir.

Ayrıca, sol kanal baş bölgesini besler ve sol kanal bozukluklarında ruhsal bozukluklar, epilepsi ve bunama ortaya çıkabilir.

Sol Kanal Sorunlarının Çözümü

Yoga uygulamaları eski sorunları çözmeye yardımcı olarak, sevinç ile varoluşumuzun temelini kalıcı hale getirir. Yani enerji kanallarımız temizlenerek tüm çakralarımız ve nadi kanallarımız uyumlu hale gelir. Enerji dengesi için ilk adım kişisel gelişim yani kendini gerçekleştirmektir.



SAĞ KANAL ‘PİNGALA NADİ’



Sağ kanal Sanskrit dilinde ‘PİNGALA NADİ’ Güneş kanalı denir. O başlangıç olarak Swadhistana chakradan alarak, bedenin sağ tarafından geçer. Agni çakradan, sol tarafa geçerek egoyu oluşturur.

Bu kanal eylem enerjisini taşır. Bu enerji zihinsel ve fiziksel performansı içermektedir. İnsanda sağ taraf hakim olduğu zaman, o soğuk ve agresif hale gelir.



Sağ Kanalın Kalitesi

Sağ kanal bilinçli, zihinsel ve fiziksel aktivitelerden sorumludur. Sağ kanal saflığı, huzuru, barış, düşüncede netlik ve iyi karar vermek gibi…

Gelecek hakkındaki tüm düşünceler sağ kanaldadır. Sağ kanalın hırs ve saldırganlık sonucu olan, toplu bilinç üstüne erişimi vardır.



Sağ Kanalın Sorunları

Sağ tarafın enerjisini çok fazla kullanan bir kişi, sol tarafı zayıf olduğu için sevinç arzusu kaybolur. Aşırı basınç ego tarafına yükselir ve onun balon gibi şişmesine neden olur ve bu merkez kanalını bloke eder. Böylece, tüm sistem dengesiz hale gelir. Şişmiş ego bizim algılarımızın kendi duygularını bastırır. Bu şekilde alınan kararlar ve yapılan hareketler ‘gerekli’ ve ‘mantıklı’ bir inançla, diğer insanları bastırırlar. Sağ tarafın aşırı aktif hali kalp hastalıklarına yol açar.

Sağ Kanal Sorunlarının Çözümü

Düzenli yoga pratiği etkin bir şekilde olumsuzlukları ortadan kaldırır ve kanalları normal hale getirir. Meditasyon ve basit metotlarla çakralar temizlenir ve iç denge enerjiyi yükseğe taşır. Kendinizle çalışarak yenilenmeyi hissedersiniz.

MERKEZ KANAL ‘SUSHUMNA NADİ’



Merkez kanal Sanskrit dilinde ‘SUSHUMNA NADİ’, orta yol olarak adlandırılır. Sushumna Muladhara çakradan başlayıp bin yapraklı Sahasrara çakraya yükselir. Sushumna geçmiş ve gelecek değil, şimdide enerji kanalıdır.

İnsanda bu kanal parasempatik sinir sistemi olarak ve aktif olarak faaliyet gösterir, yani bilinçli olarak kontrol edemediğimiz şeyler, kalp atışları, akciğerlerin hava ile dolumu, dolaşım sistemi organlara oksijen taşıması gibi.

Sushumna Nadi’den Kundalini enerjisi geçer, sonra bıngıldak kemiği (Brahmarandhra) bölgesine geçer ve İlahi enerji ile bağlanır.

Merkez kanalı gelişmiş ise, biz sezgisel olarak doğru hareket ediyoruz ve bizim tüm eylemlerimiz her zaman bizim ve bütün insanlığın yararına yöneliktir.

Tüm çakraların çalışması dengeli ise, yin ve yang enerjileri de Sushumna kanalında dengelenir. Bu durumda kişinin elementleri dinamik denge halindedir ve ruhsal, zihinsel ve fiziksel olarak mükemmel durum içerisindedir. Fakat, bazı çakralar dengesiz halde olup uzun süre bu durumda tutuluyor ise, enerjik bedende enerjinin fazlalığı veya eksikliği olur ve bu nedenle kişi fiziksel ve ruhsal hastalıklarla karşılaşır.

Sushumna bilinç, uyum ve ilahiyat enerjisini temsil eder ve "şimdi" ile sorumludur. Bu yüzden de manevi öğretmenler geçmiş (ida) ve geleceğe (pingala) sarılmadan, sadece "şimdi" de (sushumna) yani ‘’şimdi ve burada’’ anında olması gerektiğini vurguluyorlar. Bu, kişinin tam enerjik dengesini koruması durumudur.

Ayman Sozakbayeva tarafından yazılmıştır





https://kozmikterapi.blogspot.com.tr/p/enerji.html

8 Aralık 2016 Perşembe

Taç Çakrayı Germe Yüksek Seviyeli İlhamlara Açma Çalışması

Taç Çakrayı Germe

Enerji doğal olarak başınızın üst tarafında birikir, ancak başınızın üzerindeki enerji istasyonunuz olan taç şakra-nız tarafından atılmazsa durgun bir hal alabilecektir. "Taç Şakrayı Germek" bu enerjiyi açığa çıkaracaktır. Bunu yapa­rak, zihninizdeki örümcek ağını temizler ve sinir sisteminizi sakinleştirirsiniz. Bu aynı zamanda baş ağrınızı ya da stres­ten kaynaklanan mide ağrınızı da alacaktır. Taç Şakra size şöyle faydalar sağlayacaktır:

• Zihinsel tıkanıklığı giderir

• Zihninizi tazeler

• Taç şakranızı yüksek seviyeli ilhamlara açar

Taç şakranız, kozmosun yüksek enerjilerine girişi sağla­yan bir kapı, her birimizi saran ve koruyan amniyon sıvımız-dır. Seneler boyunca bana aşırı aktif zihinlerinin aşkın bilgi kaynaklarına teslim olmalarına yardımcı olduğunu anlatan birçok kişiyle tanıştım. Taç şakrayı germek zihninizi berrak-laştırır, boş alan yaratarak enerjilerin kafatasınızın içinde ser­bestçe hareket etmesini sağlar. Ruhsallığmızı yöneten taç şak­ra alanına dikkat etmenize imkan verir.

Giderek çoğalan bir insan kitlesi bu ilhamı ve rehberliği almak için açlık hissetmekte ve doğayla ya da Tanrıyla veya resmin daha büyük kısmını ne şekilde kavrayabiliyorlarsa onunla daha çok bütünleştiklerini hissettiklerini söylemektedir.

Taç Şakrayı Germe egzersizini yaparken derin nefes alın; burnunuzdan alıp ağzınızdan verin (süre, yaklaşık 15 sn):

1. Başparmaklarınızı şakaklarınıza yerleştirin. Parmak­larınızı bükün ve parmak uçlarınızı kaşlarınızın ortasının he­men üstüne yerleştirin (Figür 7 A).

2. Yavaşça ve biraz bastırarak, parmaklarınızı ayırın, böy­lece kaşlarınızın hemen üstündeki deriyi germiş olacaksınız.

3. Parmak uçlarınızı alnınızın ortasında tutun ve germe işlemini tekrarlayın.

4. Parmak uçlarınızı saçınızın bitiminde tutun ve germe işlemini tekrarlayın.

5. Bu modele parmaklarınız bükülü haldeyken ve aşağı­daki bütün bölgelerde bastırmak suretiyle devam edin:

a. Parmaklarınızı başınızın üzerine koyun, küçük par­mağınız saç bitim çizginize gelsin. Biraz bastırarak aşağı doğ­ru ittirin ve ellerinizi birbirinden öteye doğru çekin, bunu, başınızı ayıracakmış gibi yapmalısınız (Figür 7 B).

b. Parmaklarınızı başınızın ortasına koyun, yine aşağı
doğru ittirin ve ellerinizi birbirinden öteye doğru çekin.

c. Parmaklarınız başınızın arkasındaki kavisli bölgede
olacak şekilde yine aynı germe işlemini uygulayın. Bu germe
işleminin her birini bir ya da daha çok kez tekrarlayın.



Taç Şakrayı Germe Egzersizine Test Uygulayın. Başını­zın üzerinde herhangi bir yere tek elinizle dokunun ve part­nerinize diğer eliniz vasıtasıyla enerji testi uygulatın. Muhte­melen, zihninizin karışık olduğu zamanlarda test zayıf sonuç verecektir. Böyle bir zamamnızda Taç Şakrayı Germe egzersi­zini yapın ve ardından yemden test edin.







Figür 7. Taç Şakrayı Germe

Alıntı
Donna Eden